Dreyfus olayı: Yazmak Eyleme Geç(ir)mektir


passerat D. Ö.

Turkish Studies - Language and Literature, cilt.20, sa.1, ss.577-595, 2025 (TRDizin) identifier identifier

  • Yayın Türü: Makale / Tam Makale
  • Cilt numarası: 20 Sayı: 1
  • Basım Tarihi: 2025
  • Doi Numarası: 10.7827/turkishstudies.77952
  • Dergi Adı: Turkish Studies - Language and Literature
  • Derginin Tarandığı İndeksler: Central & Eastern European Academic Source (CEEAS), Linguistic Bibliography, MLA - Modern Language Association Database, TR DİZİN (ULAKBİM)
  • Sayfa Sayıları: ss.577-595
  • Dokuz Eylül Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Ünlü Fransız yazar Emile Zola’nın Fransa Cumhurbaşkanı Félix Faure'a hitaben yazdığı J’accuse yani Suçluyorum başlıklı açık mektup, 13 Ocak 1898 tarihinde L’Aurore gazetesinde yayımlanmıştır. Zola, mektupta Fransız ordusu tarafından ihanetle suçlanan ve mahkûm edilen Yüzbaşı Dreyfus'un masumiyetini savunur. Mektubun yayınlanması sadece bir gazetecilik olayı değildir. Mektup aynı zamanda Fransa adalet sistemini, orduyu ve ülkedeki ırkçılığı da eleştirmektedir. Bu nedenle, mektubun yayınlanması Fransa’da büyük polemiklere ve tartışmalara yol açar. Hatta Fransız toplumu Dreyfus yanlıları e Dreyfus karşıtları olarak ikiye bölünür: Sonunda, adil olmayan ve taraflı karar verdiğine inanılan davanın tekrar görülmesine karar verilir. Yüzbaşı Dreyfus beraat etmiştir. Zola, bu açık mektubu yayımlayarak, tanınmış bir yazar olarak halkın Dreyfus'un masumiyetine ikna/razı olmasını başarmıştır. Bu nedenle çalışmamızda iki yaklaşımı kullanacağız. Birincisi, mektubun alıcıda yani Fransız halkı üzerindeki etkisini açıklamayı amaç edinen edimbilimsel yaklaşım (Fr. Pragmatique) diğeri ise mektubun inandırma gücünü ortaya koyan sözcelemsel söylemsel özelliklerini ortaya koyan gerekçelendirme (Fr. Argumentation) yaklaşımı. Çünkü bu mektup, sözbilimsel olarak, gerçeği aradığı ve savunduğu için hukuki; bunu yaparken ordu tarafından düzenlenen entrikayı ve komployu eleştirdiği ve suçladığı için törensel; Dreyfus'u savunurken Dreyfus karşıtlarını ve orduyu alaycı mizahi bir dille ve başkaldırarak eleştirdiği için yergisel; tüm olayı tarihsel sırayla anlattığı için anlatısal bir nitelik taşır. Bu iki yöntem aslında iç içe geçmiş yaklaşımlardır. Birisi mektubun yani sözün alıcıdaki etkisini, diğeri ise bu sözün ya da mektubun yapısını incelemeyi amaç edinir. Bu bağlamda, çalışma şu iki soruya yanıt arayacaktır: “Mektupta hangi sözcelem, söylem ve anlatım stratejileri kullanılmıştır?” “Zola, Fransız halkını ikna etmek ve inandırmak için söylemini hangi gerekçeler ve stratejiler üzerine kurmuştur?” Sonuç olarak, bu çalışma, Zola’nın J’accuse adlı mektubunun sadece Dreyfus'un suçsuzluğunu savunmadığını, Fransız toplumundaki adalet, ordu ve ırkçılığa karşı güçlü bir sosyal ve politik bir eylem olduğunu ortaya koymaktadır. Zola, kullandığı söylemsel stratejiler (hukuki, törensel, yergisel ve anlatımsal) ile, dilin ve yazının gücünü kullanarak kamuoyunu doğru olduğuna inandığı davanın savunulmasına ikna etmiştir. Bu mektup, yalnızca yargılamanın yeniden yapılmasını talep etmekle kalmaz, aynı zamanda mevcut sistemin adaletsizliğini radikal bir şekilde eleştirir ve gerçeğin ortaya çıkmasının gerekliliğini savunur. Kısaca, J’accuse, yazma eyleminin sosyal ve politik dönüşüm için bir araç olabileceği fikrini somutlaştırarak yazmak eyleme geçirmektir düşüncesini ortaya koyan bir yazarın toplum ve tarih üzerinde ne denli güçlü bir etki yaratabileceğinin çarpıcı bir örneğidir.
The open letter titled J’accuse, addressed by Zola to Félix Faure, President of the French Republic, was published on January 13, 1898, in the newspaper L’Aurore. In this letter, Zola defended the innocence of Captain Dreyfus, who had been accused and convicted of treason by the French army. In this study, we will analyze this letter from two perspectives: argumentative and pragmatic. First, we will analyze the multiple discourses presented in the letter from an enunciative and argumentative standpoint. This letter is both judicial in the sense of ancient rhetoric, through its pursuit of truth, and also epideictic, through its open criticism and condemnation of the judicial machination orchestrated by the army. It also has a pamphleteering role because it defends Dreyfus' cause while criticizing his opponents. Additionally, it is narrative, as it recounts historical events in chronological order. Regarding the second aspect, the publication of the letter in L’Aurore triggered a vast campaign of debates and passionate, even virulent, controversies, which ultimately divided French society into two camps: the Dreyfusards and the anti-Dreyfusards. Eventually, after a review of the hastily conducted and biased trial, Captain Dreyfus was acquitted. By publishing this open letter, Zola, a highly renowned and recognized literary figure, succeeded in convincing/persuading the public of Dreyfus' innocence. Thus, the study seeks to answer the following two questions: "What enunciative and discursive strategies are used in the letter?" and "On what arguments and strategies does Zola build his discourse to convince/persuade the Other?"