in: Aile Araştırmaları, Asuman Altay,Zerrin Toprak, Editor, Ekin Yayınevi, Bursa, pp.433-448, 2018
TOPLUMSAL
DIŞLANMA, AİLE YAPILANMASININ NERESİNDE?
SÜRDÜRÜLEBİLİR
SAĞLIKLI TOPLUM
Prof .Dr.Zerrin Toprak, Karaman
DEÜ Kamu Yönetimi Bölümü
Bu
makale, Aile Araştırmaları kitabında (2018), Ekin Yayınevi, Bursa
yayınlanmıştır
GİRİŞ VE MANTIKSAL ÇERÇEVE
Bu bölümün amacı, aile içindeki dışlanma konusunu,
sosyo-toplumsal çalışmaların merkezinde yer alan bir dizi yeni fikir ve kavram
ile ilişkilendirerek aile önceliği ile değerlendirmektir. Konu; 'toplumsal
vatandaşlık', 'eşitlik', 'toplumsal dışlanma' ve toplumsal 'aidiyet' hakkında
genel kabul gören fikir ve tartışmaları aslında içermektedir.[1] Esas
fikir ister aile ve akraba toplulukları isterse aile dışındaki belli bir
topluluğun üyesi olmanın ne anlama geldiği ve üyeliğin gerektirdiği haklar ve
sorumluluklar; Aile içinde dışlanma ve toplumsal etkilenme gibi karşılıklı
sorgulamalarla geliştirilmektedir. Bilindiği gibi, toplumdaki dışlanmayı
inceleyen çalışmaların başlangıç noktası “toplumsal yapı”dır. Oysaki bu konu
öncelikle aile içindeki ilişkilerin sosyalleşmeyi ne derecede teşvik ettiği,
nasıl etkilediği ve bu ilişkilerin topluma nasıl yansıtıldığı gibi temel
değerlendirmelere ihtiyaç duymaktadır. Bu çalışmada da “birey ve toplum” karşılıklı
ilişkiler ağında belirtilen temel göstergelerle değerlendirilmektedir.
Bireyin ailedeki rolünün sağlıklı veya sağlıksız
biçimlenmesinin dayanakları ve topluma yansımaları günümüzde güvenlik
araştırmalarının temel ilgi alanındadır.
Bu makalede, konuya ilişkin sadece teorik yaklaşımların
anlamlandırılması ile ilgilenilmektedir. Derin tartışmalara girmeden ancak
doğrudan veya dolaylı yapılmış araştırmalardan ve temel teorik bilgilerden
istifade edilmektedir. Yaşamda karşılaşılan örnekleri, içerikleri itibariyle
teorisiyle ilişkilendirmek ve yorumlamak okuyucuya aittir.
[1] Sosyal ve toplumsal sözcükleri
Türkçede birbiri yerine kullanılmaktadır. Yazar çalışmalarında, sosyal sözcüğünü: arkadaşlık ve dostluk
gibi ilişkiler ağlarını; toplumsal sözcüğünü,
idari-kurumsal yapılarında içinde olduğu ilişkiler ağlarını anlatmak için daha
geniş bir perspektiften kullanmaktadır: (Karaman, 2009:320-321),