Çağdaş Türkiye Tarihi Araştırmaları Dergisi, cilt.22, sa.45, ss.823-843, 2022 (Hakemli Dergi)
Anadolu ve Trakya toprakları yüzyıllardan beri doğal afetlerle karşılaşmış, deprem,
sel, çığ gibi olgular canlıların yaşantısını olumsuz yönde etkilemiştir. Anadolu’da meydana
gelen doğal afetlerin en önemli arasında sayılan sellerde zaman zaman aşırı yağışlarla dolan
ırmaklar yatağından taşarak setleri yıkmış ve yerleşim alanlarında büyük tahribatlara yol
açmıştır. Gerek Osmanlı Devleti zamanında ve gerekse Cumhuriyet devrinde büyük yerleşim
bölgelerinde ve tarımsal alanlarda mal ve can kayıplarına yol açan doğal afet kaynaklı zararlar
devlet yetkililerinin başlıca uğraş alanı olmuştur. Türkiye’de II. Dünya Savaşı yıllarında ve
sonrasında da önemli sel afetleri meydana gelmiştir. 1948 yılında Anadolu’nun en verimli
coğrafyalarından Çukurova bölgesinde etkili olan yağmurlar Berdan Nehri’ni taşırmış, nehir
üzerindeki setler yıkılmış ve Adana, Mersin, Tarsus’ta su baskınları yaşanmıştır. Tarımsal
alanlarda yol açtığı zararın dışında yerleşim alanlarını da olumsuz etkileyen sel felaketi
köylerle iletişim kesilmesine, insanlar ve hayvanların açlık tehlikesiyle karşı karşıya kalmasına
neden olmuştur. Sel baskını karşısında zarara uğrayanlar için devletin kurumları harekete
geçerek afetzedelerin ihtiyaçlarını karşılama çabasına girişmiştir. Bu çalışmada 1948 yılında
meydana gelen sel felaketini takip eden günlerde Çukurova bölgesine yapılan ilk yardım
faaliyetleri ve devlet destekleri ele alınmıştır. Çalışmada 1948 kış aylarında henüz II. Dünya
Savaşı’nın ekonomik zorluklarının etkisinin devam ettiği dönemde Çukurova’da etkili olan
yağışlar neticesinde meydana gelen sel felaketinin etkileri ele alınmış, afet karşısında devlet
kurumlarının önlemleri ve yardım faaliyetleri irdelenmiştir. Henüz Türkiye’de sel felaketleri
üzerine yapılmış akademik çalışmalar oldukça sınırlıdır. Dolayısıyla bu çalışmada da ağırlıklı
olarak arşiv belgeleri, dönemin belli başlı gazetelerinden yararlanılmış ve savaş sonrası
dönemde Çukurova gibi önemli bir tarım bölgesinde oluşan felakete karşı neler yapılabildiği
ortaya konmaya çabalanmıştır.