Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dergisi , vol.2, no.1, pp.53-61, 2024 (Peer-Reviewed Journal)
Genetik ve çevresel faktörlerin yanı sıra beslenme alışkanlıkları da kanser için risk faktörü oluşturabilmektedir. Son yıllarda etik, ekolojik ve sağlık açısından farkındalığın artması ile vejetaryen, vegan ve pesketaryen diyet şekli benimsenmeye başlanmıştır. Yapılan çalışmalar doğrultusunda bu diyetlerin başta gastrointestinal sistem kanserleri dahil olmak üzere birçok kanser türüne yakalanma oranında azalma sağladığı görülmüştür. Bunun yanında bireylerin protein, vitamin ve mineral eksikliğine bağlı gelişebilecek diğer hastalıklardan korunması için diyet planlamasının dikkatli yapılması gerekmektedir. Bu diyet tercihleri kanserden korunma aşamasında etkili olurken kanser tedavisi, hastaneye yatış aşamalarında da farklı sorunlar ortaya çıkabilmektedir. Bunlar; hastanelerde diyet tercihlerinin karşılanamayacağına inanmaları ya da burada geçmişteki olumsuz deneyimleri yeniden yaşayacakları düşüncesidir. Bu doğrultuda onkoloji hemşirelerinin de gelişen ve değişen dünya düzenine uyum sağlayarak yeni tercihleri ve bunların kişilerin sağlıklarına etkisini değerlendirip bakımına o yönde şekillendirmesi önerilmektedir.