Bir davada ileri sürülen birden fazla talepten bir ya da bir kısmı, kısmî veya belirsiz alacak niteliğinde olabilir. Bu durum, davanın başından itibaren söz konusu olabileceği gibi belirsiz alacak talebinin sonradan ıslah yoluyla ileri sürülmesi şeklinde de mümkün olabilir. İkinci durumda, ıslah yoluyla ileri sürülen talep bakımından, gerek belirsiz alacak davasına ilişkin gerekse ıslaha ilişkin şartların sağlanması gerekir. Usûlüne ve şartlarına uygun olarak ortaya çıkan bu belirsiz alacak talebinin sonuçları noktasında da benzer şekilde belirsiz alacak davası ile ıslah yoluyla yeni bir talebin ileri sürülmesine ilişkin hüküm ve sonuçlar ortaya çıkacaktır. Daha açık bir deyişle, ıslah yoluyla ileri sürülen belirsiz alacak talebi o davada derdest bir talep kabul edilecek ve bu talep daha sonra yeni bir ıslaha gerek olmaksızın kesinleştirilebilecektir. Mahkemece bu belirsiz alacak talebiyle ilgili bir karar verilmesiyle de kesin hüküm ortaya çıkacaktır.
One or more of the claims asserted in an action could be splitted or unquantified. This can be possible from the beginning or asserting an unquantified claim through amending the case of action. In the second case, both legal conditions of unquantified case of action and amendment of an action must be met. Similarly, about the effects of this unquantifed claim asserted duly and fullfilling all the conditions consequences of unquantified case of actions and amendment of a case shall be applied. In other words, the unquantified claim asserted through the amendment shall be pending and this claim can be concretized without any further need of applying the amendment conditions. Only upon the judgement of the court about this unquantified claim shall arise res judicata.
