TEK SAĞLIK PENCERESİNDEN: HAYVAN SAĞLIĞININ KORUNMASI


Creative Commons License

Yılmaz O.

10. BUHASTER Kongersi, Antalya, Türkiye, 9 - 13 Kasım 2022, cilt.1, sa.1, ss.93-98

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Cilt numarası: 1
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.93-98
  • Dokuz Eylül Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Tek Sağlık Yaklaşımına Duyulan İhtiyaç; Bilinen en eski tarihi kayıtlar incelendiğinde insanların yaşadığı mekânların girişinde, çevresinde ve içerisinde hep hayvanlar ile birlikte yaşadığını belgelemiştir. Bu belge niteliğindeki kanıtları insanların yaşadığı döneme göre mağara duvarlarında, kaya yazıtlarında, yaşadığı mekânların girişlerinde, duvarlarında çizdikleri kabartma ve resimler ile dönemde hayvanlarla olan bağlantısını hep yansıtmıştır. İnsanların önceleri hayvanları avlayarak beslenmek ve kürklerini giymek amacı ile kullanırken zaman içinde insanların toplu yaşamaya geçtikten sonra onların evcilleştirip sürekli ayrılmaz birlikte yaşamları devam etmiştir. Hayvanların evcilleştirmesi ile onları tarımda, savaşta, taşıma, beslenme, haberleşme, bekçilik gibi kendi ihtiyaçlarını karşılaması için yanından hiç ayırmamıştır. İnsanlar sahibi olduğu hayvanların sürekli fiziksel olarak en gösterişli, en güçlüsünü seçerek üretmiş, hastalıklardan korumuş ve ticaretini yapmıştır. İnsanlar ve hayvanlar yüzyıllardan beri birbirine çok yakın yaşamlarını sürdürmüştür. Dolayısıyla hayvanlarda gelişen hastalıklar ve sağlık sorunları ister istemez insanları dün olduğu gibi bugünde etkilemektedir. İnsanlar dünyanın tek sahibi olmayıp yaşamlarını devam ettiren binlerce türden birisidir. Dünyamızda diğer türlerin yaşam hakkı olduğunu kabul edersek eğer sağlık sorunlarının çözümünde büyük bir ilerleme sağlamış oluruz. Son yüzyılda dünyada insan nüfusu dramatik bir şekilde artmış ve 7 milyarı üstüne geçmiştir. Bu insan nüfus artışı diğer türlerin yaşamlarını nasıl etkiliyor? Dramatik artan insan nüfusunun barınması, beslenmesi, ulaşımı, eğitimi gibi ihtiyaçları katlanarak artmakta ve bunları karşılamak için dünyanın tüm doğal zenginlikleri, ormanları, yeraltı ve yer üstü kaynakları aşırı bir şekilde tüketilmekte ve çevre tahribatına neden olmaktadır. Bu yapılan çevre tahribatları birçok türün yaşadığı ekosistemlerin bozulmasına ve çevre felaketlerine neden olmaktadır. Ormanların yakılması ve tarım arazisine dönüştürülmesi, iklim değişmesi, suların azalması, çölleşme, küresel ısınma gibi olumsuz değişimler insan, hayvan ve çevre sağlığını olumsuz etkilemektedir. Dünyamız birçok yerinde doğal yaşam ve ekosistemler insanların bu tahribatları ile geri dönüşümsüz bozulmaktadır. Açıkça görülüyor ki tüm sağlık sorunlarının ortaya çıkmasında yine insan müdahalesi vardır.