TÜRKIYE PARAZITOLOJII DERGISI / TÜRKIYE PARAZITOLOJI DERNEGI = ACTA PARASITOLOGICA TURCICA / TURKISH SOCIETY FOR PARASITOLOGY, vol.36, no.1, pp.75-81, 2012 (Scopus)
Objective: Determination of the properties of ticks, which are the vectors of many infectious diseases and the patients with tick bites are
important for the prevention of these diseases. For tist reason, the purpose of this study is to determine the important properties of the cases
presenting with tick bites to Dokuz Eylul University Hospital and of the removed ticks from the cases.
Methods: Two hundred seventy three of 294 patients, who presented with tick bites to Dokuz Eylül University Hospital, Izmir, were included in
the study. Demographic parameters, symptoms related to tick borne diseases of the patients and the species and other characteristics of ticks
removed from humans, also the tick population in the related habitat were investigated.
Results: Removed ticks were classified into five genera. The overwhelmingly dominant genera were Hyalomma and it comprised 52.4% of the
collection. The majority of these ticks were nymphs. The majority (11.4%) of removed adult ticks were Rhipicephalus sanguineus (R. sanguineus).
In most cases (60.7%) the ticks were removed from the patients by medical staff.
Conclusion: There was no significant difference in removing ticks without damage between the health personnel and the patient or relatives
(p=0.133).
Amaç: Birçok önemli hastalığa vektörlük yapan kenelerin ve kene ile ısırılan olguların özelliklerinin ortaya konulması, bu hastalıkların önlenmesi
açısından son derece önemlidir. Buradan yola çıkarak, bu çalışmada Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’ne kene ısırması ile başvuran kişilerin ve
çıkarılan kenelerin önemli özelliklerinin belirlenmesi amaçlandı.
Yöntemler: Temmuz 2008-Haziran 2009 tarihleri arasında Dokuz Eylül Üniversitesi Parazitoloji Anabilim Dalı’na kene ısırması nedeni ile başvuran
294 olgudan, 273’ü çalışma kapsamına alındı. Bu hastaların, demografik özellikleri, kene ısırmasına bağlı bulguları, kene ile bulaşan hastalıkları
düşündürebilecek verileri yanında çıkarılan kenelerin türleri ve diğer özellikleri, ayrıca ilgili yerleşim alanlarındaki kene popülasyonu araştırıldı.
Bulgular: Çıkarılan kenelerde beş soya ait kene türlerine rastlandı. Olgularımızı en sık Hyalomma soyuna ait kenelerin tuttuğu (%52.4) ve bu
kenelerin en sık nimf evresinde oldukları görüldü. Erişkin keneler içinde ise insanların en sık (%11.4) Rhipicephalus sanguineus (R. sanguineus) türü
ile tutulduğu saptandı. Olguların çoğunda kenenin sağlık personeli tarafından çıkarıldığı (%60.7) öğrenildi.
Sonuç: Kenenin bütünlüğünün bozulmadan çıkarılması açısından değerlendirildiğinde, kişinin kendisinin veya ailesinin çıkarmasıyla sağlık
personelinin çıkarması arasında anlamlı fark saptanmadı (p=0.133).