Türk Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği 42. Ulusal Kurultayı, 22 - 25 Ekim 2020, ss.86
Nak Koruyucu Mastektomiye Farklı Bir
Yaklaşım: Meme Protezinin Prepektoral
Plana Yerleştirilerek Üzerinin
Adipodermal Flep İle Kapatılması
Fatih Alp Öztürk, Haluk Vayvada,
Hüseyin Emre Ulukaya, Adnan Menderes,
Merve Terzi, Tahir Babahan
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Plastik
Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı, İzmir
Giriş: NAK koruyucu mastektomi ile birlikte protezle meme
rekonstrüksiyonu memenin konturunu optimize etmeye
yardımcı olur. Uygun hasta kriterleri ve onkolojik güvenliliği
verilerle uyumlu olarak genişledikçe meme ucu koruyucu
mastektomi yapılan hasta sayısı oranı artmaya devam
edecektir. Operasyon mastektomi ve protez ile meme
rekonstrüksiyonu olmak üzere iki ana kısımdan oluşmaktadır.
Hastanın vücut yapısına da bağlı olmakla birlikte
mastektomi için birçok insizyon tipi ve rekonstrüksiyon
için birçok operasyon tekniği tanımlanmıştır. Literatür incelendiğinde protezin planı için pektoral kas altı veya cilt
altı plan kullanılabilmektedir. Yine protezin doku uyumunu
arttırmak için otolog dokular, allogreftler, ksenogreftler
ve sentetik materyaller kullanılabilmektedir. Otolog doku
olarak kullanılan adipodermal flep cerrahi teknik olarak
cilt küçültmesi gerektirecek büyüklükteki memelerde elde
edilebilmektedir. Genellikle bu flep pektoral kas altına
yerleştirilen protez uygulamalarında kasın örtemediği
alt kısmı kaplamak için kullanılmaktadır. Böylece meme
protezinin üzeri her taraftan cilt altından daha derin bir
planda kalmaktadır. Olası cilt problemlerinde protezin
dışarı ekspoze olma ihtimalinin önüne geçilmektedir. Biz
bu teknikle yeterli büyüklükte adipodermal flep elde edilen
hastada protezin prepektoral plan ve adipodermal flep
ile oluşturulan zarfa, protezin güvenle yerleştirilebileceği
teknikten ve bu tekniğin uygulandığı 3 hastadan
bahsedeceğiz.
Gereç Ve Yöntem: Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi
Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilimdalı’nda
opere edilmiş üç olgu ele alınmıştır. Birinci olguda daha
önce endometrium kanseri tanısı almış ve tedavisi sırasında
yapılan tetkiklerinde BRCA-1 mutasyonu saptanmıştır.
Bunun üzerine profilaktik mastektomi açısından Genel
Cerrahi Kliniğine başvurması ardından hastanın uygun
endikasyonda olması nedenli tarafımıza konsülte edildi.
Uygun şartlar altında hastaya iki taraflı NAK koruyucu
mastektomi ve yeni teknikle meme rekonstrüksiyonu
uygulandı. İkinci hasta sağ memede invaziv meme kanseri
nedenli daha önce mastektomi operasyonu geçirmiş.
Uygun endikasyonda olması nedenli sol tarafa profilaktik
meme ucu koruyu mastektomi ve yeni teknikle meme
rekonstrüksiyonu uygulandı. Üçüncü hastaya sağ tarafta
uygun endikasyonda invaziv meme kanseri olması nedenli
hastaya iki taraflı meme ucu mastektomi ve yeni teknikle
meme rekonstrüksiyonu uygulandı. Tüm hastalarda
Ters-T skarlı wise patterne uygun planlama yapıldı Alt
polde bulunan fazla cilt desepitelize edilip inferior bazlı
adipodermal flep olarak hazırlandı. Meme ucu-meme başı
kompleksi serbest tekniğine uygun olarak greft olarak
ayrıldı. Mastektomi işlemi genel cerrahi ekibi tarafından
tamamlandıktan sonra prepektoral plana adipodermal
flepten zarf oluşturuldu. Protez bu zarf içine yerleştirildi.
Cilt flepleri uygun şekilde birbirine sütüre edildi. Meme ucumeme başı grefti olması gereken yeni yerine adapte edilip
üzerine bohça pansuman yapıldı. Bohça pansuman yedi
gün sonra açıldı ve iyileşme sağlanana kadar pansuman
yapıldı. Hastalar operasyon sonrası altı ay takip edildi.
Toplam opere edilen beş memeden bir tanesinde 3x4 cm
ebatlarında parsiyel cilt nekrozu gelişti. Nekrozlu kısım
demarkasyon sonrası debride edildikten sonra pansumanla
sekonder iyileşmesi sağlandı.
Tartışma: Meme kanserinin artan insidansı ve güvenlilik
sınırları içinde artan meme ucu koruyucu mastektomi
endikasyonları nedeniyle bu operasyonun uygulanma
sayısı her geçen gün artmaktadır. Bu yükselen eğilim
artan cerrah konforuna, NAK korunmasının sağladığı
üstün estetik sonuca, olumlu psikolojik sonuçlara ve
hasta memnuniyetine de atfedilebilir. Operasyon tekniği
açısından uygulanan birçok yöntem bulunmakla birlikte
herbirinin ayrı ayrı avantaj ve dezavantajları bulunmaktadır.
Bu teknikle daha fazla cerrahi diseksiyonun getirdiği
dezavantaj giderilmiş ve otolog dokunun kullanılmasının
avantajları sağlanmıştır.
Sonuç: Seçili olgularda uyguladığımız bu tekniğin otolog
doku ile protezin adaptasyonunu kolaylaştırdığını,
kas altı diseksiyonun getirdiği morbiditeyi azalttığını,
kozmetik sonucu arttırdığını, operasyon süresini kısalttığı
görülmüştür.
Anahtar Kelimeler: Adipodermal, İmplant, Mastektomi,
Prepektoral