11. Türk Tıbbı Onkoloji Kongresi, Girne, Cyprus (Kktc), 24 - 28 April 2024, pp.58
Amaç: Erkeklerde osteoporoz çok az ilgi gören heterojen bir hastalıktır. Oysa dünya çapındaki kalça kırıklarının üçte biri erkek popülasyonunda meydana gelmekte ve bu sorun 70 yaş üstü kişilerde daha
sık görülmektedir. Prostat kanseri tedavisi alacak erkelerde bu risk
daha da artmaktadır. Ancak literatür, erkek osteoporozunun yeterince taranmadığını, yetersiz teşhis ve tedavi edildiğini göstermektedir.
Çalışmamızda metastatik kastrasyon duyarlı prostat kanseri olan erkeklerde, tanı anındaki düşük kemik mineral yoğunluğu sıklığını saptamayı amaçladık.
Gereç-Yöntem: Çalışmamızda kastrasyon duyarlı metastatik prostat adenokarsinomu tanılı
59 hastanın tanı anında kemik dansitometre ölçümleri retrospektif
olarak değerlendirildi.
Bulgular: Toplam 59 hastanın tanı anındaki medyan yaşı 73
(min 51- maks 94,4) idi. Hastaların 35 (%59,3)’i ISUP grade 5, 10
(%16,9)’i ISUP grade 4, 10 (%16,9)’u ISUP grade 3, 2 (%3,4) ISUP
grade 2 prostat adenokarsinomuna sahipti. 33 (%55,9) hasta yüksek
volümlü, 37 (%62,7) hasta yüksek riskliydi. Tanı anında 45 (%76,3)
hastada kemik metastazı, 43 (%72,9) hastada uzak lenf nodu metastazı saptanmıştı. Yalnızca 1 hastanın bilinen osteoporoz tanısı varken 16
(%27,1) hastada sekonder osteoporoza yol olabilecek bir neden vardı. Tüm hastaların yalnızca 11 (%18,6)’inde kemik mineral yoğunluğu
normal sınırlarda olmakla beraber 32 (%54,2) hastada osteopeni, 12
(%20,3) hastada osteoporoz, 4 (%6,8) hastada ise ciddi osteoporoz
saptandı. Osteoporoz saptanan hastaların sadece 5 (%8,5)’ine tedavi
verilmişti. Tüm gruplarda ortalama D vitamini düzeyi 30 ng/mL’nin
altında olup gruplar arasında anlamlı farklılık saptanmadı. Benzer şeklide gruplar arasında beden kitle indeksi açısından anlamlı farklılık görülmedi. Hastaların 12 (%22)’sinde iskelet ilişkili olay gözlenmiş olup
4 hastaya bu nedenle cerrah girişim yapıldı.
Sonuç: Prostat kanserine yönelik modern tedaviler, hayatta kalma
ve yaşam kalitesinde önemli iyileşmeler sağlamakla birlikte kemik sağlığının bozulmasına ve kırık riskinin artmasına neden olmaktadır. Çalışmaya dahil hastaların yalnızca beşte birinin normal kemik mineral
yoğunluğuna sahip olduğu da düşünülürse hastaların kemik sağlığının
takip edilmesi, gerektiğinde kemik korumasının sağlanması ve osteoporoz konusunda genel farkındalık oluşturulması önemlidir.