Ulakbilge Sosyal Bilimler Dergisi, vol.7, no.37, pp.417-428, 2019 (Peer-Reviewed Journal)
Kökeni insanlığın varoluşuna kadar dayanan tekstil, giyinme ve örtünme gibi ihtiyaçları karşılamasının yanında aynı
zamanda bir iletişim ve aktarım aracı olarak da güçlü bir rol üstlenerek günümüze kadar gelmiştir. Süreç içinde çok
çeşitli malzeme ve tekniklerin geliştirilmesi ile de zenginliği artmış; kültürden kültüre, coğrafyadan coğrafyaya
özgün değerlere sahip bir olgu halini almıştır. Tekstil sanatı ise bu uzun süreçte dönüşerek ve evrilerek var olduğu
dönemlerin bir yansımasını oluşturmuştur. Dolayısı ile tekstil, gerek malzeme gerek teknik açıdan sanatçılar için
büyük potansiyeller taşıyan bir aktarım aracıdır. Çeşitliliği ve sürekliliği ile dünyadaki en yaygın ve yaratıcı sanat
biçimlerinden biri olan tekstil sanatı; geleneksel ile geleceği birleştiren yeni olasılıkları ve ifade biçimlerini araştıran,
çağdaş yaratıda disiplinlerarası bir platformdur. Birçok sanatçı öncelikle el sanatlarıyla ilişkilendirilen malzemeler ve
teknikler ile birlikte yeni kavramları ifade etmeyi öngören, kendi bakış açılarına ve amaçlarına en iyi şekilde hizmet
eden seçimleri yaparak yeni yaratılar üretmek peşindedir. Vurgulamak istedikleri kavramlar ve yaratmak istedikleri
etkileri ise iletişim ve teknolojideki değişimlerle desteklemektedirler. Bu çalışmada yeni nesil tekstil ve karma medya
sanatçılarının odaklandıkları, tekstil sanatına dâhil edilmiş geleneksel ve popüler kültürler arasında var olan sınırlar
ve bağlantılar araştırılacaktır. Disiplinlerarası sanata dâhil olan sanatçı ve tasarımcıların gelenekten geleceğe bağ
kuran yeni, eski ve yeniden kullanıma hazır ipliklerin ve kumaşların yanı sıra geleneksel olmayan malzemelerden
oluşan, küresel görsel bir kültürün yolunu açan çalışmaları incelenecek; kullandıkları geleneksel ve güncel teknikler
örneklerle aktarılacaktır.