Yönetim ve Strateji Alanında Yaşanan Gelişmelere Akademik Yorumlar, Doç. Dr. Şahin Karabulut, Editör, Ekin Yayınevi, Bursa, ss.181-190, 2022
Kültür, sosyal bilimler içinde ki en
karmaşık kavramlardan biridir. Bunun da nedeni, her bir yeni yaklaşım ile
birlikte yeni anlamlar kazanmasıdır. Bu yeni anlamlarla birlikte temel olan
insanların en basit anlamıyla yapıp, yarattığı her şey yani bütün yaşam biçimi,
ana temasının değişmemesidir. Örgütler açısından baktığımızda ise, örgütler
yaşayan organizmalardır ve nasıl bir varlığı oluşturan organların tümü
organizmayı oluşturuyorsa, çalışanlar da bir örgütü oluşturan varlıklardır. Bu
nedenle örgütler aynı amaç doğrultusunda faaliyet gösterseler de birbirlerinden
farklıdır. Örgütlerin bu farklılıkları, çalışanlarının tutum ve davranışlarını
etkileyerek, içinde bulundukları örgütün kültürünün oluşmasına ve ortak bir
hedef doğrultusunda çalışmalarına neden olur. Çalışmamızın amacı, örgütler
kültürünün tarihsel süreç içinde değişimini inceleyerek, Denison Örgüt Kültürü
Modeli’nin diğer modellerden farkını ortaya koymaktır.
Örgüt kültürü modellerine
bakıldığında, Terence Deal ve Allan Kennedy
çevrenin örgüt kültürü üzerinde ki etkisini incelemiş, ABD’li
sosyal psikolog T. Parsons, örgüt kültürünün incelenmesinde ve oluşturulmasında
sosyal değerlerin katkıları üzerinde durmuştur. Schein örgüt kültürünü,
bir grubun içsel bütünleşme veya dışsal uyumundan kaynaklanan sorunlarını çözme
sırasında öğrendiği, geçerliliği kanıtlanmış ve paylaşılmış olan, örgüte yeni
girenlere ise düşünmenin, algılamanın ve hissetmenin en doğru yolu olarak
öğretilmekte olan temel varsayımlar olarak tanımlamıştır. Kilmann,
örgüt kültürünün görevini her şeyi harekete geçiren sosyal bir enerji olarak
tanımlar. Ona göre kültür, örgütsel bürokrasiyi yorumlama işlerini de yerine
getirmektedir. Bu şekilde, örgüt kültürü, tüm karar sistem ve mekanizmaları ile
çalışanların iş görme arzularını ve iş verimliliklerini etkiler. William Ouchi ise "Z" kültürü modelinde katılımcı bir
yapıya sahip olan Japon yönetim tarzını Amerikan yönetim tarzı ile
birleştirerek yeni bir yaklaşım ortaya koymuştur.
Denison örgüt kültürü
modeline bakıldığında ise, diğer örgüt kültürü modelleri ile
karşılaştırıldığında 1990’lı yıllarda yeni bir model olarak görülse de son yirmi
yılda 10000’in üzerinde örgüte ve sayısız çalışanına uygulanmış bir modeldir.
Bu model, örgütün performansıyla ilgili, karlılık, kalite, satışların
büyüklüğü, çalışanların tatmini üzerinde büyük bir etkiye sahip, dört kültürel
özelliği, üçer altdizinde incelemektedir. Denison modelinin dört kültürel
unsuru İlgi, Tutarlılık, Uyum ve Misyondur. Her bir kültürel unsurda üç alt
dizine ayrılmaktadır. Bu alt dizinlerde sırasıyla yetkilendirme, takım
oryantasyonu, yetenek geliştirme, temel değerler, anlaşma, eşgüdüm, değişim
yaratma, müşteri odaklılık, örgütsel öğrenme, vizyon, stratejik yön ve
amaçlardır.
Çalışmamızda ki bulgular ise;
diğer örgüt kültürü modellerinin genellikle kişilik ya da psikolojik tabanlı
olması, akademik çevreler için tasarlanması, işletme sorunlarını açıklama da
yetersiz kalması ve örgütün her seviyesi için ayrı ayrı oluşturulması ve
uygulanması gerekliliği olmasına karşın., Denison örgüt kültürü modelinin;
davranışsal tabanlı olması, işletme çevresi için tasarlanması, işletmenin
sorunlarını pratikte diğer modellerden çok daha açık bir şekilde ortaya
koyabilmesi, uygulanabilirliğinin hızlı ve kolay olması ve örgütün her
seviyesinde uygulanabilme özelliğine sahip olmasıdır.