in: Gastronomi Turizmi Araştırmaları-1, ÖZDOĞAN OSMAN NURİ,GÜLER MEHMET EMRE, Editor, Detay Yayıncılık, Ankara, pp.587-597, 2024
Bireylerin beslenme ihtiyaçları, insan fizyolojisi açısından hayati öneme sahiptir. Fakat, tarih
boyunca yemek yemenin önemi sadece hayatta kalmakla sınırlı olmamıştır (Özgen, 2013).
Toplumsal ilerleme ve refah artışıyla birlikte, yemek yeme eylemi artık gastronomi kavramıyla
birlikte ele alınmaya başlanmıştır ve bu durum günümüzde gastronomi turizmi olarak
adlandırılan alternatif bir turizmin ortaya çıkmasına yol açmıştır.
Günümüzde turizm, dünya çapında gerçekleşen etkinliklerle her coğrafyada insanları etkileyen
bir alandır. Ancak, kitle turizminin destinasyonlarda yarattığı aşırı yoğunluk ve kalabalık, bu
bölgelerin ömrünü kısaltmakta ve hızlı bir tükenişle karşı karşıya bırakmaktadır. Bu sorunlarla
başa çıkabilmek için ise sürdürülebilir turizm yaklaşımına ihtiyaç duyulmaktadır.
Sürdürülebilir turizm, turizm kaynaklarının gelecek kuşakların da faydalanabilmesi için
tüketilmeden, kirletilmeden ve aşırı kullanılmadan, doğal ve kültürel kaynakların korunarak
yönetildiği bir modeldir (Karadeniz, 2014). Sürdürülebilir turizm ile benzer özelliklere sahip
olan sürdürülebilir gastronomi turizmi de alternatif turistik imkânların geliştirilmesi ve
gastronomi ile alakalı yaklaşımların uzun vadeli gerçekliğinin sağlanabilmesi açısından son
derece önemli bir kavramdır. Yurtseven’ e (2011) göre, bir destinasyonun sahip olduğu yerel
yemek kültürü ve gastronomi unsurları dolaylı ya da doğrudan olarak o destinasyonunun
sürdürülebilir unsurları üzerinde etkilidir. Bu unsurlar sürdürülebilir gastronomi turizminin
gerçekleşmesinde ve talebin devamlılığının sağlanmasında kritik öneme sahiptir. Günümüzde
bu sebeple ortaya çıkan en yeni trendlerden birisi de yaşayan mutfak akımıdır.
Yaşayan mutfak uygulamalarının temel amacı, misafirlerin beş duyu organına (görme, işitme,
tatma, dokunma, koku alma) hitap eden yemekler sunmaktır. Misafirler bu mutfak deneyimi
sırasında aktif bir rol oynarlar ve yeme içme sürecinin duyusal aşamalarından haz alarak tatmin
duygusu yaşarlar. Misafirler mutfağın bir parçası olarak kabul edilir ve farklı bir yeme-içme
deneyimi yaşatmak hedeflenir. Bu mutfak deneyimleri esnasında misafirlere yerel yiyecek
içeceklerin yanı sıra yerel kültür ve gelenekler de tanıtılır (Bölük, 2015).
Bu çalışmanın amacı, yaşayan mutfak uygulamalarının sürdürülebilir gastronomi turizmi
üzerindeki rolünün incelenmesidir. Gerçekleştirilen çalışmada, gastronomi turizminde
sürdürülebilirliği sağlamak amacıyla yapılan yaşayan mutfak uygulamaları katılımcıya
yöneltilen sorular doğrultusunda değerlendirilmiştir.