Hepatit B Hastalarında Antiviral Tedavinin Etkinliği, Uzun Dönem Metabolik ve Renal Yan Etkiler ve Uzun Dönem Komplikasyonları: Tek Merkez Deneyimi


Kızartıcı B., Döngelli H., Danış N.

16. Ulusal hepatoloji Kongresi, Ankara, Türkiye, 15 - 18 Mayıs 2025, ss.20, (Tam Metin Bildiri)

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Ankara
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.20
  • Dokuz Eylül Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Amaç: Kronik Hepatit B (KHB), karaciğer sirozu ve hepatoselüler karsinom (HCC) gelişimine önemli

ölçüde katkı sağlayarak küresel sağlık açısından büyük bir sorun teşkil etmektedir. Entekavir (ETV),

tenofovir alafenamid (TAF) ve tenofovir disoproksil fumarat (TDF) gibi antivirüs tedavileri yaygın

olarak kullanılmakla birlikte, bu tedavilerin böbrek fonksiyonu, metabolik parametreler ve karaciğerle

ilişkili komplikasyonlar üzerindeki uzun dönem etkileri yeterince incelenmemiştir.

Gereç-Yöntem: TDF, TAF veya ETV ile tedavi edilen 363 KHB hastasından oluşan bir kohort, medyan

77 ay süreyle izlenmiştir. Başlangıçta demografik özellikler, komorbiditeler ve karaciğer fonksiyonu

kaydedilmiştir. Böbrek fonksiyonu metabolik parametreler (lipid profilleri)ve karaciğer hastalığının

ilerlemesi (HCC, de novo siroz) başlangıç, 12. ay ve 24. ayda değerlendirilmiştir.

Bulgular: Üç tedavi grubu arasında HCC veya de novo siroz insidansında anlamlı bir fark

gözlemlenmemiştir (p>0.05). Ancak, başlangıçta var olan karaciğer sirozu, hem HSK (HR: 11.769,

%95 CI: 2.162–64.073, p=0.004) hem de de novo siroz (HR: 1.050, %95 CI: 1.002–1.100,

p=0.041) ile anlamlı bir şekilde ilişkilendirilmiştir. Yaş, her iki durum için de önemli bir risk faktörü

olarak bulunmuştur. Ayrıca, serokonversiyonun de novo siroz gelişme riskini anlamlı derecede

azalttığı (HR: 0.190, %95 CI: 0.054–0.666, p=0.009) tespit edilmiştir. Metabolik ve böbrek yan

etkileri açısından TAF, TDF ve ETV'ye kıyasla trigliserit seviyelerinde anlamlı bir artış ile

ilişkilendirilmiştir (p=0.01). TDF, hem 12. hem de 24. ayda ETV'ye kıyasla eGFR'de daha belirgin bir

azalma göstermiştir (p=0.04, p=0.01), buna karşın TAF, 24. ayda ETV'ye göre daha yüksek

kreatinin seviyelerine yol açmıştır (p=0.04).

Sonuç: Antiviral tedavi seçiminin karaciğer hastalığının ilerlemesini önemli ölçüde etkilemediği,

ancak TDF ve TAF'ın belirgin böbrek ve metabolik yan etkilere yol açtığı bulunmuştur. TAF,

trigliseritlerde artışla ilişkilendirilirken, TDF daha belirgin bir böbrek fonksiyonu kaybına yol açmıştır.

Serokonversiyon, de novo siroza karşı koruyucu bir faktör olmaya devam etmektedir. Bu bulgular,

KHB yönetiminde antiviral tedavi seçerken metabolik ve böbrek fonksiyonlarının uzun süreli

izlenmesinin önemini vurgulamaktadır