17. Üroonkoloji Kongresi, Antalya, Türkiye, 5 - 09 Kasım 2025, ss.59, (Özet Bildiri)
Amaç: Böbrek kanserinin tedavisinde bilinen en yüksek oranda kür şansı veren tedavi yöntemi radikal nefrektomidir. Lenf nod diseksiyonunun (LND) evreleme açısından klinik yararı genel kabul gören bir konu olsa da terapötik açıdan sonuçları tartışma konusudur. Kitle küçültücü cerrahinin veya soliter uzak metastazektomi gibi cerrahi yöntemlerin seçilmiş böbrek kanserli olgularda klinik yararının gösterilmesi ve adjuvan hedefe yönelik tedaviler ile alınan olumlu terapötik sonuçlar böbrek tümörlerinde ileri evrelerde bile LND rolünün artan bir şekilde sorgulanmasına neden olmaktadır. Metastatik böbrek kanserli olgular haricinde yapılan radikal nefrektomi olgularında lenf nod metastaz sıklığı %4–10 arasında değişmektedir. Lenf nod tutulumu böbrek kanserinde sağkalım ve metastatik hastalık bulunma olasılığı ile yakından ilgilidir ve prognostik öneme sahiptir. Bu bildiride görüntülemeler sonrası renal hücreli karsinom(RCC) ön tanısı alan ve laparoskopik yöntem ile aynı seansta radikal nefrektomi ve lenf nodu diseksiyonu yapılan olgumuzu sunmayı amaçladık. Olgu: Altmış iki yaşında, bilinen diabetes mellitus ve koroner arter hastalığı bulunan hastanın kontrol amaçlı yapılan abdominoplevik bilgisayarlı tomografisinde sağ böbrek alt polde 88x90x89 mm boyutlarında santralinde kistik - nekrotik komponenti bulunan periferal alanlarda düzensiz septal - polipoid tarzda kontrast tutulumu gösteren kitlesel lezyon (RCC? ), en büyüğü sağ paraaortik alanda aortikokaval lokalizasyonunda 10x10 mm ve sol paraaortik alanda aortikokaval lokalizasyonda 12x10mm boyutunda bir kaç adet lenf adenopati izlendi(Resim-1). Hastaya laparoskopik sağ radikal nefrektomi ve sağ paraaortik lenf nodu diseksiyonu operasyonu yapıldı. Postoperatif dönemde komplikasyonsuz takip edilen hastanın drenaj katateri postoperatif 3. gününde çekildi ve postoperatif 4. gününde taburcu edildi. Histopatolojik incelemede ‘Evre T3N0 Sarkomatoid Renal Hücreli Karsinom’ saptandı. Dokuz Eylül Üniversitesi Multidisipliner Üroonkoloji Konseyi'nde tartışıldı ve takip kararı verildi. Sonuç: Erken evre de saptanan renal kitlelerde nefrektomi kür sağlayabilen bir yöntemdir. Tetkikler sırasında lenf nodu saptanan hastalarda lenf nodu diseksiyonu teröpatik açıdan tartışmalı olsa da doğru evreleme ve klinik yarar açısından faydalıdır. Lenf nodu saptanan hastalarda sıklıkla açık cerrahi yöntem tercih ediliyor olsa da hastane yatış süresinin düşürülmesi ve postoperatif dönemde ağrının az olmasından dolayı laparoskopik yöntemler de düşünülmelidir. Lenf nodu diseksiyonunun yapılması gereken durumlarda da laparoskopik yöntemin tecrübeli ellerde tercih edilmesi gerektiğini düşünmekteyiz. Anahtar Kelimeler: Nefrektomi, Lenf Nodu Diseksiyonu, Renal Hücreli Karsinom