Doğu Anadolu Mesozoyik–Senozoyik Magmatik Kuşağı Boyunca Porfiri Magma Üretkenliğinin Zirkon İz Element Kaydı


Creative Commons License

İmer A., Wang R., Sayıt K., Koralay O. E.

Uluslararası Katılımlı 75. Türkiye Jeoloji Kurultayı, Ankara, Türkiye, 10 - 14 Nisan 2023, ss.255

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Ankara
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.255
  • Dokuz Eylül Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Doğu Anadolu Magmatik Kuşağı, Güney Neotetis havzasının Geç Kretase–Miyosen dönemde kapanması sırasında birbirini takip eden kıtasal yay ve sonrasındaki çarpışmalı ve çarpışma-sonrası magmatik faaliyetlere tanıklık etmiştir. Her ne kadar söz konusu magmalar genelde dalma-batma izlerini taşısa da bunlarla ilişkili ekonomik porfiri sistemleri enderdir. Bölgedeki bilinen porfiri cevherleşmeleri Orta Eosen (Çöpler ve Mavidere; sırasıyla ~44 ve ~48 Ma) ve Geç Oligosen (Cevizlidere; ~25 Ma) sokulum merkezleriyle sınırlıdır. Öte yandan, Divriği-Hekimhan ve Keban bölgelerindeki Geç Kretase yaşlı (74–69 Ma) lökogranitler sırasıyla DOBA ve skarn-tipi cevherleşmelerle karakterizedir. Bunlardan daha yaşlı Baskil-Pertek bölgesi sokulumları (85–79 Ma) ile bölgede yaygın olarak görülen Miyosen magmatik birimleriyle ilişkili olduğu bilinen herhangi bir porfiri veya epitermal cevherleşme bulunmamaktadır. Kuşak boyunca porfiri-üretken magmaların tüm-kayaç litojeokimyasal parametrelerle (Sr/Y, La/Yb, Eu/Eu* oranları gibi) ayırt edilmesine yönelik çalışmalar ise yetersiz kalmıştır. Bu çalışmada, bölgedeki Geç Kretase–Miyosen dönem magmatik etkinliğinin farklı tüm evrelerini temsil eden sokulumlardan elde edilen zirkonların iz ve nadir toprak element kimyası incelenmiştir. Çöpler, Mavidere ve Cevizlidere gibi porfiri cevherli sistemlere ait zirkonlar tüm yaş evrelerinden cevhersiz sokulumlara göre belirgin şekilde düşük Ti (<5 ppm) içeriğine sahiptir. Bu zirkonlar aynı zamanda düşük Dy/Yb (<0.25 ppm) ile görece yüksek Eu/Eu* (>0.3), Ce/Nd (>3) ve (Ce/Nd)/Y (>0.003) oranlarıyla Geç Kretase sokulum sistemlerinden ayrışmaktadır. Çaltı, Bizmişen ve Doğanşehir gibi “potansiyel üretken” diğer Eosen yaşlı sistemlerle genç dönem Miyosen sokulumları aynı parametreler için oldukça değişken değerler sunmaktadır. Kondrite normalize edilmiş nadir toprak elementi diyagramlarında Geç Kretase Baskil-Pertek (85–79 Ma) ve daha genç yaşlı DivriğiHasançelebi-Keban sistemleri (74–69 Ma) belirgin negatif Eu anomalileri gösterirken Orta Eosen ve daha genç yaşlı magmatik birimler zayıf Eu anomalileri göstermektedir. Hesaplanan fO2 değerlerine göre magma oksidasyon seviyeleri Baskil-Pertek fazından (∆FMQ:- 0.6’dan-0.1’e) Divriği-Hasançelebi-Keban fazına (∆FMQ:-0.3’ten +0.8’e) ve sonrasında Orta Eosen ve Oligo–Miyosen sokulum fazlarına (∆FMQ: 0.4’ten to +2.0’ye) doğru gittikçe artmaktadır. Ayrıca cevherli sokulumlar, 704–817°C (ort. = 758°C) aralığında kristallenmiş cevhersiz sokulumlara göre daha düşük sıcaklıklarda (678–726°C; ort. = 708°C) kristallenmiştir. Doğu Anadolu Magmatik Kuşağı’na ait zirkon iz ve nadir toprak element verileri porfiri cevherleşmesi gösteren sokulumların daha yüksek magmatik oksidasyon ve su sevilerine sahip olduğu şeklinde yorumlanmıştır. Üretken magmatik birimlerde gözlenen ve porfiri cevher oluşumu için önkoşul olarak kabul edilen bu iki parametre büyük olasılıkla erken hornblend±granat fraksiyonlaşması ve erken plajiyoklaz kristallenmesinin baskılanmasının bir sonucudur. Bu magma özelliklerine, dalma-batmayla ilişkili magmatik etkinliğin ilerleyen evrlerinde ve Geç Kretase dönemdeki erken magmatik yay gelişimini takiben ulaşılmıştır