Mikrostomide Gillies-Millard Yöntemiyle Komissüroplasti Deneyimlerimiz


Creative Commons License

Çağlı H. B., Çakmak S., Ulukaya H. E., Atalmış S. E., Babahan T., Vayvada H.

Türk Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Derneği 43. Ulusal Kurultayı , Antalya, Türkiye, 10 - 14 Kasım 2021, ss.173

  • Yayın Türü: Bildiri / Tam Metin Bildiri
  • Basıldığı Şehir: Antalya
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.173
  • Dokuz Eylül Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Mikrostomide Gillies-Millard Yöntemiyle Komissüroplasti Deneyimlerimiz Hasan Basri Çağlı, Süleyman Çakmak, Hüseyin Emre Ulukaya, Safa Eren Atalmış, Tahir Babahan, Haluk Vayvada Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı, İzmir Giriş: Mikrostomi, konjenital olabileceği gibi bağ doku hastalıkları, perioral travma, yanık, cerrahi ile kazanılmış olabilen ağız açıklığında kısıtlılığı ifade eder. Beslenme güçlüğü, konuşma bozukluğu, ağız içi hijyeni sağlayamama, diş protezi kullanımında zorluk gibi fonksiyonel problemlerle birlikte estetik problem de yaratan bu deformiteye yönelik cerrahi ve cerrahi dışı tedavi prosedürleri ortaya konmuştur. Cerrahi olarak 1831 yılında Diffenbach tarafından tanımlanan skar eksizyonu sonrası mukozal ilerletme flepler ile mikrostomi açılma tekniği sonrasında Converse ve Friedlander tarafından modifiye edilmiş olup sık kullanılan tekniklerdendir. Bir başka cerrahi yöntem olarak Kazanjian ve Roopenian elektrik yanığı sonrası oluşan mikrostomilere yönelik alt ve üst vermilion ilerletme flepleri ve bukkal mukozal flep transferi kullanılarak yapılan 2 farklı komissüroplasti yöntemi tanımladı. Anderson ve Kurtay tarafından tanımlanan bipediküllü vermilion flep kullanımı, Fairbanks ve Dingman tarafından tanımlanan oblik insizyon ile iki vermilion flep kullanımı, Berlet ve arkadaşlarının bukkal mukoza rotasyon flep kullanımı diğer komissüroplasti teknikleri arasına girdi. 1947 yılında Gilles ve Millard tarafından tanımlanan teknik ise mevcut komissürü baz olarak alan alt vermiliondan kaldırılan rektangüler flebin kommisür açılması sonrası üst ve köşe defektine adaptasyonu ve kaldırılan flep nedenli oluşan alt vermiliondaki defektin mukozal ilerletme flebiyle kapatılmasını öneriyor. Kliniğimizde bu teknik kullanılarak yapılan 6 mikrostomi hastası incelendi ve ameliyat sonrası estetik ve fonksiyonel iyileşme değerlendirildi. Gereç ve Yöntem: Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi’nde 2017 ile 2020 yılları arasında tümör cerrahisi ve lokal flep ile dudak rekonstrüksiyonu yapılan 6 hastaya gelişen mikrostomiyi açmaya yönelik Gilles ve Millard tarafından tanımlanan komissüroplasti işlemi uygulandı. Hastaların ameliyat öncesi ve sonrası maksimum ağız açıklığı sırasında interkomissüral horizontal mesafe ve orta hatta interlabial vertikal mesafe ölçümleri yapıldı. Beslenme güçlüğü, konuşma bozukluğu, ağız içi hijyeni sağlayamama, diş protezi kullanımında zorluk gibi fonksiyonel problemlerin varlığı kayıt altına alınarak ameliyat sonrası iyileşme olup olmadığı incelendi. Ayrıca ameliyat sonrası yara iyileşme problemleri, oral inkompetans, mikrostomi rekürrensi gibi komplikasyonların oluşup oluşmadığı değerlendirilerek kayıt altına alındı. Bulgular: Yaş ortalaması 66,3 (56-78 yaş) olan 6 erkek hastaya tümör cerrahisi sonrası oluşan mikrostomiye yönelik Gilles ve Millard tarafından tanımlanan komissüroplasti işlemi uygulandı. Primer tümör dört hastada alt dudakta SCC, iki hastada üst dudakta BCC olarak tespit edildi. Tümör eksizyonu sonrası hastalardan ikisine Eastlander flep, ikisine modifiye fan flep, bir hastaya Abbe flebi, bir hastaya ise V-Y ilerletme flebi ile dudak rekonstrüksiyonu uygulandı. Hastaların en sık fonksiyonel problem olarak diş protezini kullanamama ve ağız içi hijyeni sağlayamama yakınmaları mevcuttu. Hastaların ameliyat öncesi maksimum ağız açıklığında ortalama interkomissüral mesafe 33mm(26- 47mm), ortalama interlabial mesafe 29mm(22-37mm) olarak ölçüldü. Ameliyat sonrası hastaların biri haricinde tamamında fonksiyonel iyileşme gözlendi. Bir hastada ise yetersiz onarıma bağlı mikrostomi devam etmesi sonrası revizyon ameliyatı yapılırken ameliyat sonrası yara iyileşme problemi ve oral inkompetans gibi diğer komplikasyonlar gözlenmedi. Ameliyat sonrası ortalama interkomissüral mesafe 41mm(33-55mm), ortalama interlabial mesafe 36mm(31-46mm) olarak ölçüldü. Tartışma: Literatürde hakkında az sayıda yayın bulunan bu teknik, sağlam bir vermilionu olan, komissürada skar gibi kaldırılacak vermilion flep dolaşımını tehlikeye sokmayacak özellikle tümör cerrahisi ve rekonstrüksiyon sonrası oluşan mikrostomi hastalar için iyi bir seçenek olarak karşımıza çıkıyor. Vermilion flep distalinin yeni komissür köşesine yerleştirilmesiyle engellenen horizontal skar mikrostomi rekürrensini azaltmasına katkısı olmakla birlikte tekniğin mukozal kompanentinin diğer tekniklere göre az olması cerrahi kolaylık sağladığı ve ağız içinde iyileşme sorunlarını azalttığı öngörülüyor. Anahtar Kelimeler: Mikrostomi, oral komissüroplasti, dudak rekonstrüksiyonu, dudak tümörleri