3. Çanakkale Tarımı Sempozyumu, Çanakkale, Türkiye, 16 - 18 Kasım 2022, ss.1-2
Çevresel stresler
tarımsal üretimi önemli ölçüde etkileyen faktörlerdendir. Bu faktörler
içerisinde kuraklık, aşırı sıcaklık, sel gibi iklim değişikliğinden doğan
olumsuz koşullar bitki gelişimini etkilemektedir. Büyümeyi ve verimi sınırlayan
çevresel koşullar, abiyotik stres faktörleri olarak bilinir. Abiyotik stres
faktörleri içerisinde kuraklık, yüksek veya düşük sıcaklıklar bitki gelişimini
önemli derecede etkileyen örneklerdendir. Bu stres faktörleri hem kültür hem de
yabani bitki türlerinde genetik ve fizyolojik değişimlere neden olmaktadır. Bu
değişimlere neden olan çevresel strese karşı seçilim baskısı
dehydration-induced 19 geni ve phosphatase 2C 34 genleri takibiyle
incelenmiştir. Dehydration-induced 19 geni kuraklık, yüksek sıcaklık, tuzluluk
gibi çevresel stres durumlarında bitkinin duyarlılığını arttıran proteinleri
sentezlemektedir. Phosphatase 2C genleri ise strese karşı hücresel tepkiye
sebep olan absisik asit hormonunun sinyal yolağını açma kapama düğmesi olarak
görev alır. Kültür bitkilerinden 6 tür (Mısır, Sorgum, Buğday, Arpa, Çeltik,
İngiliz çimi) ile yabani bitkilerden 4 tür (Urartu buğdayı, yabani çeltik,
yalancı parlak brom, tek yıllık çim) üzerinde söz konusu genler bakımından
ortaya çıkan mutasyonlar karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Çevresel bir
etkinin, canlının evriminde sebep olduğu evrimsel baskılar, gendeki sinonim
olmayan (dn) ve sinonim (ds) mutasyonların birbirlerine göre oranı ile
incelenir. Çalışmada bu baskının anlaşılması için NCBI (National Center for
Biotechnology Information) genbankasından yayınlanmış dehydration-induced
19 geni ve phosphatase 2C 34 genleri ile diziler alınmış, yabani-kültür olarak
iki grup altında Molecular Evolutionary Genetics Analysis (MEGA) programı
kullanılarak analiz edilmiştir. Çalışma sonuçlarına göre yabani türlerde
incelen genlerde anlamlı düzeyde pozitif seçilim baskısı olduğu görülmüştür. Bu
seçilim baskısının yabani türler içerisinde yeni ve daha avantajlı varyantlar
oluşturduğu söylenebilir. Yalnızca kültür bitkileri veya kültür bitkileri ile
birlikte yabani türler bir arada incelendiğinde ise seçilim baskısı tespit
edilememiştir. Bu verilere dayanarak gelecek yıllarda da meydana gelecek
kuraklık ve yüksek sıcaklığa yabani türlerin daha dayanıklı olacağı söylenebilir.
İnsanların sulayarak destek olduğu kültür bitkilerinin ise, yalnızca seçilim
baskısına bırakıldığında, değişen iklim şartlarına ayak uyduramayacağı
öngörülebilmektedir.