Prof. Dr. Halil İnalcık’ın Mirası: Osmanlı Devleti’nin Kuruluşundan Cumhuriyet Türkiyesi’ne Uluslararası Tarih Araştırmaları Sempozyumu, Yalova, Türkiye, 27 - 28 Temmuz 2024, (Yayınlanmadı)
“Küçük Buzul Çağ” olarak adlandırılan süreç Osmanlı İmparatorluğu’nda tarımsal verimde düşüşlere yol açtı. Daha az miktarda yiyeceğin üretilmesiyle imparatorluğun genelinde bir stres birikirken imparatorluğun güvenlik tehditleri ile karşı karşıya kalan sınırlarındaki halklar yeni yükler üstlenmek zorunda kaldı. Küçük Buzul Çağ’ın Osmanlı İmparatorluğu’nun özellikle doğudaki hudut bölgelerini ne şekilde etkilediği sosyal ve siyasî tarih açısından önem arz etmektedir. Anadolu ve İran platolarının tarihsel olarak birbirleriyle rekabet halinde olması sebebiyle İran’ın söz konusu iklimsel krize sosyal ve iktisadî olarak ne şekilde tepki verdiği Osmanlı merkezi tarafından yakından takip edilmiştir. Bu çerçevede bilhassa konar-göçer aşiretlerin Suriye, Doğu Anadolu ve İran platosunu birbirine bağlayan hatlardaki geçiş frekanslarının yoğunluğu çevre tarihi okumaları açısından önemlidir. Kuzey Avrasya’da XI. yüzyılda ortaya çıkan ve bölgeyi etkileyen soğumanın sonraki dönemlerde siyasî-idarî yapıların ortaya çıkmasında etkili olduğu bilinirken XVII. yüzyılda yaşanan Küçük Buzul Çağ’ın etkilerinin sadece Anadolu ve Suriye’deki aranması yeterli değildir. Bu çalışma, Anadolu ve İran platolarında egemenlik kuran devlet ve halkların iklimsel kriz dönemlerine ne türler çözüm ürettiklerini, bu halkların yerleşik ve konar-göçer sosyal yaşam tarzlarının söz konusu krizlerin yönetim süreçlerine ne yönde etki ettiğini irdelemeyi hedeflemektedir.