Ortodontik tedavi sonrası gelişen periodontal defektlerin T-PRF ile rejenerasyonu: Olgu sunumu


Creative Commons License

Uzun Saylan B. C., Muhterem A.

30. İzmir Diş Hekimleri Odası Uluslararası Bilimsel Kongre ve Sergisi, İzmir, Türkiye, 24 - 26 Kasım 2023, ss.3-4

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: İzmir
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.3-4
  • Dokuz Eylül Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Amaç: Ortodontik tedavi gereksinimi düşünülen periodontitisli bireylerde kombine ortodontik ve periodontal yaklaşımların dikkatlice planlanması gerekmektedir. Tedavi yaklaşımında, ortodontik kuvvetler, biyomekanik prensipler ve periodontal durumun değerlendirilmesi önceliklidir. Titanyum tüpte hazırlanan trombositten zengin fibrinin (T-PRF) sıkı ve matur yapısı sayesinde doku içindeki rezorpsiyon süresi artmakta, içeriğindeki büyüme faktörleri daha uzun sürede kontrollü olarak salınabilmektedir. Bu olgu sunumunun amacı, ortodontik tedavi sürecinde oluşan ileri düzeydeki periodontal lezyonların tedavisini ve T-PRF ile rejenerasyonunu göstermektir.

 

Yöntem: Kliniğimize başvuran 33 yaşındaki sistemik olarak sağlıklı, sigara kullanmayan kadın hastanın klinik ve radyografik muayenesinde molar-insizör paternli Evre 3 Derece C periodontitis teşhisi yapıldı. Üst ve alt anterior dişlerinde sınıf 3 mobilite, yaygın periodontal apseler ve derin kemik içi lezyonlar tespit edildi. Tüm ağız başlangıç ortalama sondalanan cep derinliği (SCD) 4.6 mm, klinik ataşman kaybı (KAK) 4.7 mm, plak indeksi (PI) %21, sondalamada kanama (SK) %100 oranında kaydedildi. Üst ve alt çene anterior bölgedeki mobil dişlere tel splint tedavisi yapıldı. Faz 1 periodontal tedavisini takiben, kemik içi defektlerin rejeneratif tedavisi amacıyla flep cerrahisiyle birlikte T-PRF 43-46, 32-33,11-12-13 bölgelerine uygulandı. 22-23-24 numaralı diş bölgesindeki kemik içi defekt ve diş eti çekilmeleri tünel operasyonu ve T-PRF ile gerçekleştirilmiştir.

 

Bulgular: Operasyon sonrası cerrahi alanlar sorunsuz iyileşmiştir. Operasyon sonrası 12 aylık takipte hastanın ortalama SCD 2.3mm, KAK 3.5, PI %0 ve SK %13 değerleri kaydedildi (p<0.05). 

 

Sonuç: Ortodontik tedavi sırasında dişlerin mobilitesinde ve kemik rezorbsiyonlarında artışlar görülebilmektedir. Ortodontik tedavi öncesi hastaların periodontal durumu dikkatlice değerlendirilerek faz 1 tedavileri tamamlanmalı ve cep eliminasyonu sağlanmalıdır. Bu vakada ortodontik tedavi ile artan kemik içi defektlerin ve diş eti çekilmelerinin rejenerasyonunda T-PRF başarılı sonuçlar vermiştir.

Purpose: Combined orthodontic and periodontal approaches need to be planned carefully in individuals with periodontitis who are thought to need orthodontic treatment. In the treatment approach, evaluation of orthodontic forces, biomechanical principles, and periodontal status are prioritized. Thanks to the tight and mature structure of platelet-rich fibrin (T-PRF) prepared in titanium tube, the resorption time in the tissue increases and the growth factors it contains can be released in a controlled manner for a more extended period. The purpose of this case report is to demonstrate the treatment of advanced periodontal lesions occurring during the orthodontic treatment process and their regeneration with T-PRF. 

 

Methods: A 33-year-old systemically healthy, non-smoking female patient who applied to our clinic was diagnosed with Stage 3 Grade C periodontitis with a molar-incisor pattern during clinical and radiographic examination. Class 3 mobility in the upper and lower anterior teeth, widespread periodontal abscesses and deep intrabony lesions were detected. The whole mouth's initial mean probing pocket depth (PPD) was 4.6 mm, clinical attachment loss (CAL) was 4.7 mm, plaque index (PI) was 21%, and bleeding on probing (BOP) was recorded as 100%. Wire splint treatment was applied to the mobile teeth in the upper and lower jaw anterior region. Following Phase 1 periodontal treatment, T-PRF was applied to areas 43-46, 32-33,11-12-13 together with flap surgery for the regenerative treatment of intrabony defects. Intrabony defects and gingival recessions in the tooth area numbered 22-23-24 were performed by tunnel operation and T-PRF.

 

Results: After the operation, the surgical areas healed without any problems. At the 12-month postoperative follow-up, the patient's average PPD 2.3mm, CAL 3.5, PI 0%, and BOP 13% values ​​were recorded (p<0.05).

 

Conclusion: Increases in tooth mobility and bone resorption can be observed during orthodontic treatment. Before orthodontic treatment, the periodontal status of the patients should be carefully evaluated, phase 1 treatments should be completed, and pocket elimination should be achieved. In this case, T-PRF gave successful results in the regeneration of intrabony defects and gingival recession that increased with orthodontic treatment.