16. Ege Dermatoloji Günleri, İzmir, Türkiye, 9 - 13 Mayıs 2023, ss.64-65
Giriş
Pemfigus deri ve mukozalarda vezikula/bulla oluşumuyla giden, kronik ve progresif seyirli
otoimmun bir deri hastalığıdır. Tedavide amaç remisyonu sağlayıp devam ettirmek olup,
sistemik kortikosteroidler tek başına ve/veya adjuvan immunsupresifler olan azatiyoprin,
siklofosfamid, mikofenolat mofetil ve rituksimab gibi ajanlarla kombine olarak
kullanılmaktadır. Pemfigus hastaları epitelyal bariyerin bozulması ve tedaviye bağlı bağışıklık
sisteminin baskılanması nedeniyle COVID-19 da dahil birçok enfeksiyon ajanına daha
duyarlıdırlar. 11 Mart 2020’de küresel pandemi kabul edilen ve tüm dünyada yaklaşık 6,8
milyon insanın ölümüne neden olan Covid-19, şiddetli akut solunum yolu sendromu
koronavirüs 2'nin (SARS-CoV-2) neden olduğu ciddi bir çoklu sistem hastalığıdır. İleri yaş,
erkek cinsiyet ve immunsupresif durumlar da dahil çeşitli komorbiditeler ise Covid-19 ile
ilişkili mortaliteyi artıran risk faktörleri olarak kabul edilmektedir. İntravenöz
immunoglobulin (IVIG) tedavisi, şiddetli ve konvansiyonel tedavilere dirençli pemfigus
hastalarında ikinci basamakta kullanılmakla beraber, enfeksiyon riskinin arttığı pandemi
döneminde adjuvan ilaçlar yerine kullanımıyla ön plana çıkmıştır.
Gereçler ve Yöntem
Mart 2019-Ekim 2021 tarihleri arasında Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Deri ve
Zührevi Hastalıkları Kliniğinde şiddetli pemfigus tanısıyla takip edilen ve IVIG tedavisi
verilen 4 olgu retrospektif olarak değerlendirildi.
65
Sonuçlar
Covid-19 pandemi döneminde takip ettiğimiz, yaş aralığı 21-64 olan üçü kadın dört şiddetli
pemfigus hastası, eşlik eden risk faktörleri ve konvansiyonel tedavilere yanıtsızlık nedeniyle
IVIG tedavisi almışlardır. Pemfigus foliaseus alt tipteki bir olgunun yakın zamanlı tüberküloz
öyküsü olup dörtlü anti-tüberküloz ajan kullanıyordu. Pemfigus vulgarisli üç olgudan birinin
kronik hepatit B enfeksiyonu, diğerinin de hipertansiyon, diyabet ve majör depresyon gibi
çoklu komorbiditeleri mevcuttu. Pemfigus vulgarisli bir olgu çalışmaya dahil edilen tarih
öncesi 32 doz IVIG tedavisi almıştı. Tablo 1’de özellikleri daha detaylı belirtilen dört olguda
da 2 hafta içerisinde yeni dökü çıkışları durmuş olup, düşük/orta doz kortikosteroid altında
remisyona girmişlerdir.
Tartışma
Covid-19 pandemi döneminde uzmanlar tarafından, pemfigus hastaları için mümkünse steroid
dozlarının 10 mg/gün’ün altına düşürülmesi ve gereken durumlarda ikinci bir immunsupresif
ajanın eklenmesi yerine, enfeksiyon riskini artırmadığı düşünülen IVIG tedavisinin bu
hastalarda etkili ve güvenli olarak kullanılabileceği belirtilmiştir. Ülkemizde Covid-19’a
yönelik ilk aşılar Ocak 2021’de uygulanmaya başlanmış olup, enfeksiyon riskinin yüksek
olduğu dönemdeki dört olgu IVIG tedavisiyle düşük/orta doz steroid altında remisyona
girmiştir. Sonuç olarak IVIG tedavisinin COVID-19 dönemindeki pemfigus hastalarında etkili
ve güvenli bir tedavi olduğunu düşünmekteyiz.