Diğer, ss.1-108, 2022
Bu çalışmada, dini düşünce ve davranış örüntülerinin evrimsel psikolojik
perspektiften incelenmesi sonucunda ortaya çıkan bilimsel yaklaşımlar
incelenmektedir. Çalışmada öncelikle evrimsel psikolojinin kuramsal ve
metodolojik temellerine değinilmiştir. Bu bölümlerin öncelikli hedefi evrimsel
psikolojik yaklaşımın diğer davranış bilimsel yaklaşımlardan farkını
vurgulamaktır. Kuramsal altyapısı evrimsel biyolojiye dayanan;
organizmaların edimlerini ve bilişsel süreçlerini uyumluluk başarısı üzerinden
incelemeye tabi tutan evrimsel psikoloji yaklaşımı, disiplinleşme sürecinde
psikolojinin çeşitli konularına getirdiği farklı yorumlarla yalnızca bilim
camiasını değil; dijital medya okuryazarlığının yüksek olduğu popülasyonları,
özellikle Z jenerasyonunun insan ilişkilerini folk psikolojik anlamda yorumlama
edimlerini de etkilediği gözlemlenmektedir. Konunun önemine binaen; alanın
temel kaynaklarına erişilmiş, evrimsel psikolojik yöntem sistematik derlemeye
tabi tutulmuştur. Çalışmanın ikinci bölümü ise, birinci bölümün kuramsal
çerçevesi üzerine inşa edilmiştir. Evrimsel psikolojik literatür din olgusu
özelinde çözümlemeye tabi tutulmuştur. Modern din psikolojisi yaklaşımları
arasında başat yaklaşımlardan biri haline gelmiş olan evrimsel din psikolojisi;
dini düşünce ve davranış örüntülerinin, evrimsel psikolojik metodoloji
bağlamında uyumluluk başarısı parametreleri gözetilerek incelendiği bilimsel
disiplindir. Disipline dair genel bilgi okuyucuya sunulduktan sonra alan içi
temel yaklaşımlara değinilmiştir. Bu yaklaşımlar; adaptasyonizm ve yanürüncülüktür. Adaptasyonist görüşe göre; dini düşünce ve davranış özgün birer
v
modül olarak evrilmiştir ve Homo sapiens türüne adaptif getirileri
bulunmaktadır. Bu sebeple hem genetik hem de memetik olarak sonraki
jenerasyonlara aktarım olasılığı yüksektir. Yan-ürüncü perspektife göre ise;
dini düşünce ve davranış başlı başına birer modül değildir, farklı adaptif
modüllerin bir yan-ürünü olarak ortaya çıkmıştır ve farklı çevresel koşullarda,
adaptif yahut maladaptif özellikler gösterebilmektedir. Çalışmada yaklaşımlar
örneklerle zenginleştirilerek açıklanmış, filojenik tarihsel projeksiyonun
modern yansımaları ışığında uygulanması gereken metodolojik çözümlere
değinilerek çalışma sonuçlandırılmıştır.
In this study, scientific approaches that emerged as a result of examining
religious thought and behavior patterns from an evolutionary psychological
perspective are examined. In the study, first of all, the theoretical and
methodological foundations of evolutionary psychology are detailed. The
primary goal of these chapters is to emphasize the difference between the
evolutionary psychological approach and other behavioral scientific
approaches. Evolutionary psychology which is theoretically based on
evolutionary biology, examining the actions and cognitive processes of
organisms through the lens of fitness, is observed that affected not only the
scientific community through its different interpretations it brings to different
subjects of psychology in its disciplinization process; but also the populations
with high digital media literacy, especially the Z generation's folk-psychological
interpretation of human relations processes. Based on the importance of the
subject; the core resources of the field were gathered, and the evolutionary
psychological method was systematically reviewed. The second part of the study
is built on the theoretical framework of the first part. The evolutionary
psychological literature has been analyzed in the context of religion. The
evolutionary psychology of religion, which has become one of the dominant
approaches among modern psychology of religion approaches; is the scientific
discipline in which religious thought and behavior patterns are examined in the
context of evolutionary psychological methodology, considering the parameters
of fitness. After the general information about the discipline was presented to
vii
the reader, the basic approaches within the field were detailed. These
approaches are; adaptationism and spandrelism. According to the adaptationist
view; religious thought and behavior have evolved as unique modules and have
adaptive implications for Homo sapiens. For this reason, there is a high
probability of transmission to the next generations, both genetically and
memetically. According to the spandrelist perspective; religious thought and
behavior are not modules in themselves, they have emerged as a by-product of
different adaptive modules and can show adaptive or maladaptive features in
different environmental conditions. In the study, the approaches were explained
by enriching with examples, and the study was concluded by referring to the
methodological solutions that should be applied in the light of the modern
reflections of the phylogenetic historical projection.