Türk Anesteziyoloji ve Reanimasyon Derneği 56. Ulusal Kongresi, Antalya, Türkiye, 3 - 06 Kasım 2022, ss.18
GİRİŞ
Travmatik
dental yaralanma, genel anestezi sırasında endotrakeal entübasyonun sık görülen
komplikasyonlarından biridir
OLGU
Memeden
kitle eksizyonu planlanan (61y, BMI: 31.25) kadın hastanın anamnezinde horlama
ve regüle hipertansiyonu mevcuttu. Preoperatif bakıda Mallampati II olarak
değerlendirilen ve retromikrognatisi bulunan olgunun oral bakısında implant bir
dişi dışında başka bir anomali saptanmadı.
Standart ASA monitörizasyonu, preoksijenasyon ve anestezi indüksiyonu uygulanan hastaya Covid 19 pandemisi nedeni ile maske ile solutulmaksızın Videolaringoskop (VDL) ile entübasyon girişimi yapıldı. VDL cihazındaki sorun nedeni ile direkt laringoskopi de yapılan olgu ancak 2. videolaringoskopi denemesinde deneyimli bir uzman tarafından entübe edilebildi (Cormack-Lahen sınıf 3). Trakeal entübasyon sonrası hastanın sağ alt premolar implant dişinin yerinde olmadığı farkedilen olguya uygulanan skopide karinaya yakın yerleşimli diş ile uyumlu bir görüntü elde edildi. Göğüs cerrahisi eşliğinde fiberoptik bronkoskopi yapıldı. Herhangi bir yabancı cisim gözlenmedi. Bunun üzerine, endoskopi planlandı ve dişin vidası ile birlikte özefagusun alt 1/3’lük kısmına saplanmış olduğu görüldü. Sorunsuz bir şekilde implant dişin çıkarılmasını takiben operasyonu gerçekleştirilen olgu bir süre PACU biriminde izlenip sorunsuz bir şekilde ekstübe edildi. Olgu, postoperatif bir komplikasyon gelişmeksiniz 4. günde taburcu edildi.
Olgumuzda
olduğu gibi hastalarda vidalı bir implant mevcut olabilir. Entübasyon sırasında
yerinden oynayan bu implantlar trakea veya özefagusa ilerleyip mukozal hasar
oluşturabilir. Olgumuzda olduğu gibi ösefagusa saplanan ve farkedilmeyen bir
diş implantı perforasyon ve / veya fistül sonucunda postoperatif erken veya geç
dönemde hayatı tehdit edebilecek bir mediastinite neden olabilir. Bu nedenle
dişin lokalizasyonu intraoperatif dönemde hemen ivedilikle tespit edilmeli ve
dikkatli bir şekilde çıkarılmalıdır. Dişin kırılması veya çıkmasından sonra
eğer diş görüntü alanında değilse ya da ulaşılamıyorsa hasta pozisyonu
değiştirilmemeli ve körlemesine ağız içinde bir işlem uygulanmamalı gerekirse
cerrahi sorun çözülene dek ertelenmelidir.
Ayrıca,
preoperatif anestezi bakısında implantı olan olgularda implantın yapısı, stabil
olup olmadığı sorgulanmalı ve gerekirse operasyon öncesi diş hekimliği
konsültasyonu istenmesi akılda bulundurulmalıdır.
KAYNAKLAR:
1. Nouette-Gaulain
K, Lenfant F, Jacquet-Francillon D, Belbachir A, Bournigault-Nuquet A, Choquet
O, et al. French clinical guidelines for prevention of perianaesthetic dental
injuries: Long text. Ann Fr Anesth Reanim. 2012;31(3).
2. Newland MC,
Ellis SJ, Peters KR, Simonson JA, Durham TM, Ullrich FA, et al. Dental injury
associated with anesthesia: a report of 161,687 anesthetics given over 14
years. J Clin Anesth. 2007;19(5).