16.EGE DERMATOLOJİ GÜNLERİ, İzmir, Türkiye, 9 - 13 Mayıs 2023
Periferal globulleri olan displastik melanositik nevusların dermoskopik özellikleri ile histopatolojik
displazi dereceleri arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi
Ceylan Avcı, Gülfem Akın, Banu Lebe, Mustafa Turhan Şahin, Emel Fetil
Giriş: Dermoskopik olarak melanositik nevus çevresinde globuller izlenmesi o nevusun büyüme aşamasında
olduğunun bir göstergesidir. Periferal globullerin kaybolması ile nevus stabil hale gelir ve bu aşamada
dermoskopik olarak sıklıkla retiküler ya da homojen patern izlenir. Periferal globulleri olan nevuslara (PGN)
yaklaşımın hastanın yaşına göre yapılması gerektiği belirtilmiş olup 30 yaş üstü hastalarda melanom spesifik
kriterlerin olmadığı durumlarda yakın dermoskopik izlem; 50 yaş üstünde ise eksizyon yapılması önerilmiştir.
Bu çalışmada amaç kliniğimizde 18 yaş üstü hastalarda eksizyon yapılarak displastik nevus tanısı almış periferal
globulleri olan nevusların dermoskopik özellikleri ile histopatolojik displazi dereceleri arasındaki ilişkinin
retrospektif olarak değerlendirilmesidir.
Gereçler ve Yöntem: Bu çalışmada, Ocak 2014-Ocak 2022 yılları arasında, Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp
Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar ABD Dermoskopi ünitesinde değerlendirilip malignite şüphesi ile
histopatolojik olarak incelenmiş ve displastik nevus tanısı almış olan periferal globular paterndeki nevusler
retrospektif olarak değerlendirilmiştir. Çalışmaya alınacak dermoskopik görüntüler polarize dijital dermoskop
(Mole Max HD, Derma Instruments, Vienna, Austria) kullanılarak 30 ya da 40 kat büyütme yapılarak elde
edilmiştir. 18 yaş ve üstü hastalardaki periferal globuler paterndeki nevuslara ait dermoskopik görüntüler
histopatolojik tanılara kör 3 bağımsız araştırmacı tarafından önceden belirlenmiş olan dermoskopik kriterlerin
varlığı ya da yokluğu açısından değerlendirilip veri kayıt formuna kayıt edilmiştir. Yaş, cinsiyet, lezyon
lokalizasyonu, en geniş lezyon çapını içeren klinik bilgiler ve kişisel melanoma öyküsü de kayıt edilmiştir.
Çalışma örneklemi histopatolojik tanılara göre düşük dereceli displazi ve yüksek dereceli displazi olarak iki
gruba ayrılmıştır. Araştırma sonunda elde edilen verilerin değerlendirilmesi için “Statistical Package for Social
Sciences for Windows 22.0” programı kullanılmıştır. Verilerin analizi tanımlayıcı istatistik ile, farklı gruplardaki
frekansların karşılaştırılması ki kare testi yöntemi ile, bağımsız gruplardaki sayısal veriler ise normal dağılımın
belirlenmesinden sonra uygun olan istatistiksel yöntem (Student’s t test, Mann Whitney U testi) ile yapılmıştır.
Elde edilen verilerde p<0.05 değerleri anlamlı olarak kabul edilecektir
Sonuçlar: Çalışmada, 2018 Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) deri tumorları sınıflama kriterlerine göre, yaş aralığı
18-78 olan (ort: 3211.3) 49 hastada, 33’ü düşük dereceli displazi ve 26’sı yüksek dereceli displazi gösteren
toplam 59 adet PGN değerlendirilmiştir. Yüksek dereceli displazi içeren PGN’li hastaların yaş ortalaması, düşük
dereceli displazi içeren hastaların yaş ortalamasından istatistiksel olarak yüksekti (p:0.04). Displastik PGN’lerin
hiçbirinde atipik damar yapıları, skar benzeri depigmentasyon yoktu. Düşük ve yüksek displazi gösteren PGN’ler
arasında lezyon çapı, atipik ağ, ışınsal uzantılar, atipik globuller, periferal açık kahverengi yapısız alanlar, eksen
asimetrisi, periferal globullerin nevusu çevrelediği alan bulguları açısından anlamlı fark yoktu. İstatistiksel
olarak yüksek derece displazi gösteren PGN’lerin, daha fazla sayıda renk içerdiği ve daha fazla oranda düzensiz
globulleri olduğu belirlendi (p:0.02, p:0.011). Kırmızı renk de daha çok yüksek derecede displazi gösteren
PGN’lerde görülme eğilimindeydi. PGN’lerin dermoskopik özellikleri Tablo 1’de verilmiştir.
Tartışma: Displastik nevusların klinik, histopatolojik ve biyolojik olarak benign melanositik nevusler ve
melanom arasında olduğu kabul edilmektedir. 2018 DSÖ tarafından yayınlanan mavi kitapta nükleer bulgulara
göre yüksek dereceli displastik nevuslere cerrahi eksizyon yapılması önerilmiştir. Çalışmamızda yüksek dereceli
displazi içeren PGN’lerde daha fazla renk içerdiği ve periferal globullerin ise daha düzensiz şekilli olduğu
izlenmiş olup, 30 yaş üstü hastalarda bu bulguları içeren nevuslerin eksizyon açısından değerlendirilmesinin bu
nevuslara yaklaşımda faydalı olabileceği düşünülmüştür.