41. Türk Ulusal Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Kongresi, Antalya, Türkiye, 13 - 17 Kasım 2019, ss.120
Pediatrik Çağda Akut Rinosinüzitin Orbital Komplikasyonlarında 10 Yıllık Klinik Deneyimimiz
Emrah Uğurlu, Enver Can Öncül, Mustafa Cenk Ecevit, Taner Kemal Erdağ
Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kulak Burun ve Boğaz Hastalıkları Anabillim Dalı, İzmir
AMAÇ: Çalışmamızda son 10 yılda pediatrik çağda akut rinosinüzitin orbital komplikasyonları nedeniyle kliniğimizde yatarak tedavi almış hastalar araştırılarak bu konudaki klinik deneyimimizin güncel literatür ışığında değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
GEREÇ VE YÖNTEM: Bu çalışmada kliniğimizde ocak 2009-haziran 2019 tarihleri arasında akut rinosinüzitin orbital komplikasyonları nedeniyle yatarak tedavi edilmiş (medikal ya da cerrahi) 18 yaşından küçük hastalar klinik olarak değerlendirilmiştir. Değerlendirme değişkenleri arasında, yaş, cinsiyet, Chandler kalsifikasyonuna göre tanısı, tedavi şekli, hastanede kalış süresi, semptomların başlangıcından hastaneye başvuru arasında geçen süre, görüntüleme, enfeksiyonun tekrarlayıp tekrarlamadığı, laboratuvarda enfeksiyon belirteçleri, hangi taraf ve sinüslerin etkilendiği ve göz bulguları yer almaktadır. Kronik rinosinüziti, alerjik riniti, konjonktiviti ve lokal travması olan hastalar çalışma dışında bırakıldı.
BULGULAR: Toplamda 58 hasta değerlendirmeye tabi tutuldu. Hastaların 33’ü (%57) kız, 25’i (%43) erkeklerden oluşmaktaydı. Yaş ortalaması 6,18 olup en küçük hasta 7 aylık, en büyüğü 15 yaşındaydı. 40 hasta (%68,9) preseptal selülit, 14 hasta (%24,1) subperiosteal apse, 4 hasta (%6,8) da orbital selülit olarak değerlendirildi. 3 hastaya cerrahi drenaj+iv antibiyoterapi, 1 hastaya oral antibiyoterapi, 54 hastaya da iv antibiyoterapi tedavisi uygulanmıştır. Ortalama hastanede yatış süresi 5.5 gün olarak tespit edilmiştir. 7 hastada tekrarlayan enfeksiyon öyküsü mevcut olup bunların 4 tanesi subperiosteal apse, 2 tanesi preseptal selülit ve 1 tanesi de orbital selülitli hastalardı. 10 hastaya kurumumuza başvurusundan önce dış merkezlerce parenteral antibiyoterapi verilmiş. 6 hastada enfeksiyon sadece etmoid hücreler kaynaklı iken, 1 hastada sadece maksiller sinüs, 9 hasta maksiller sinüs+etmoid hücreler, 30 hastada tüm sinüsler etkilenmiştir. 12 hastanın görüntülemesi olmadığı için etkilenen sinüsler net olarak tespit edilememiştir. 27 hastada (%46,5) sol taraf etkilenirken 30 hastada (%51,7) sağ tarafta, 1 hastada (%1,7) bilateral etkilenme tespit edildi. 12 hastada görüntülemeye ihtiyaç duyulmamış, 3 hastaya MRG ve 43 hastaya BT görüntülemesi yapılmış. 7 hastada başvuru sırasında göz hareketlerinde bozukluk, kemozis, proptozis bulgularından biri veya birkaçı tespit edildi.
SONUÇ: Pediatrik çağda akut rinosinüzitin orbital komplikasyonları sık görülmemesine rağmen yeterli ve zamanında tedavi edilmediği takdirde ciddi morbiditelere ve mortal durumlara yol açma potansiyeli olan klinik durumlardır. Bu alanda gerekli hassasiyet gösterilerek mevcut durum olumsuz sonuçlara yol açmadan güncel tıbbi yaklaşımlar uygulanmalıdır.
Anahtar kelimeler: komplikasyon, orbita, rinosinüzit