Uluslararası 24. Ulusal Parazitoloji Kongresi, Bursa, Türkiye, 30 Ekim - 02 Kasım 2025, ss.259, (Özet Bildiri)
Giriş: Leishmania spp., Phlebotomuslar ile insanlara bulaşan zorunlu hücre içi parazitleridir. Kutanöz leishmaniasis (KL) ve visseral leishmaniasis (VL) olmak üzere iki ana klinik formu bulunmaktadır ve hastalık ülkemiz için endemik olarak tanımlanmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’nün ihmal edilen tropikal hastalıklardan biri olarak gösterdiği leishmaniasis için 2025 yılı için ön görülen yeni vaka sayısı VL için 90.000; KL için 1 milyon’dur.
Yöntem: Bu retrospektif tanımlayıcı çalışmada İzmir’de bulunan Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi Merkez Laboratuvarı’nın Ocak 2012- Ocak 2025 tarihleri arasında Kutanöz Leishmaniasis (KL) ve Visseral Leishmaniasis (VL) tanısı alan hastaların özellikleri değerlendirilmiştir. Hastaların yaş, cinsiyet, yerleşim yeri, ilk başvuru poliklinik, tanıda kullanılan yöntem gibi bilgileri değerlendirilmiş; tanımlayıcı istatistiklerde yüzdelik dağılım kullanılmıştır.
Bulgular: 2012-2025 tarihleri arasındaki 13 yıl içinde 39’u VL, 7’si KL tanısı almış olan toplamda 46 leishmaniasis hasta raporlanmıştır. Hastaların 31’i (%66) erkek 16’sı (%34) kadındır. KL vakaları dermatoloji polikliniğinden yönlendirilirken; VL vakalarının yarısı enfeksiyon, diğer yarısı ise dahiliye, hematoloji ve romatoloji polikliniklerinden gönderilmiştir. KL vakaları; lezyondan hazırlanan preparatın Giemsa boyanması ve örneğin NNN besiyerinde üretilmesi ile tanı almışlardır. VL vakaları ise, hastalığın ayırıcı tanıda düşünüldüğü durumlarda serolojik (ELISA ve IFA, iki test birden) testlerden; tanının kuvvetle şüpheli olduğu durumlarda ise (3 hasta) hem serolojik testlerden hem de NNN besiyerinde üretilerek tanı almışlardır.
Sonuç: Bu yazıda amaç; ülkemizin leishmaniasis açısından endemik bir bölge olduğunu bir kez daha vurgulamak ve nedeni bilinmeyen ateş olgularında ve hikayesi uzun süreli deri lezyonlarında ayırıcı tanı listelerinde leishmaniasis de düşünülmesi gerektiğini tekrar hatırlatmaktır.