Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, cilt.00, sa.00, ss.1-20, 2024 (Hakemli Dergi)
Belirsizlik sosyal yaşamın kaçınılmaz bir parçası olarak her
toplumun ve bireyin deneyimlediği çok boyutlu bir kavramdır. İlgili alanyazın
incelendiğinde, belirsizlikle ilgili değişkenlerin depresyon, anksiyete, travma
sonrası stres bozukluğu gibi psikolojik yapıların artmasıyla pozitif ilişkiler
barındırdığı görülmektedir. Bu çalışmada özellikle COVID-19 pandemisi sonrası
görünürlüğünün artması beklenen belirsizliğin üniversite eğitimlerine devam
eden Türk ve Fransız öğrenciler tarafından ne derece algılandığı ve bu algının
ilişkilendiği kimi psikolojik değişkenlerde olası kültürel farklılıklar
incelenmek istenmiştir. Bu amaçla Türkiye (N = 421) ve Fransa’da (N = 391)
eğitimine devam eden öğrencilerden veri toplaması eş zamanlı olarak
gerçekleştirilmiştir. Elde edilen veriler tek bir veri setinde birleştirilerek
örneklem grupları iki kategorili değişken olarak kodlanmıştır. Üniversite
öğrencilerinin algıladıkları belirsizlik düzeyinin, belirsizliğe
tahammülsüzlükleri, yaygın psikolojik sağlık yapıları olarak değerlendirilen depresyon,
anksiyete ve stres düzeyleri ile ilişkisi incelenmiştir. Ayrıca algılanan
belirsizlik düzeyi ve yaygın psikolojik sağlık yapıları arasındaki ilişkiye
belirsizliğe tahammülsüzlük düzeyinin aracılık edip etmediği ve bu ilişkilerin
iki kültürel grupta farklılaşıp farklılaşmadığı test edilmiştir. Elde edilen
sonuçlara göre belirsizliğe tahammülsüzlüğün algılanan belirsizlik ve yaygın
psikolojik sağlık yapıları arasındaki ilişkiye anlamlı ve kısmi bir aracılık
ettiği gözlemlenmiştir. Ancak bu aracılık modeli Türkiye ve Fransa
örneklemlerinde anlamlı bir farklılık göstermemektedir. Dolayısıyla
belirsizliğe verilen tepkilerin kültürel olarak Türkiye ve Fransız örneklemleri
için farklılaşmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Elde edilen bu özgün bulgular alanyazından
yola çıkarak tartışılmıştır.