Akademik Veri Yönetim Sistemi
59. ULUSAL NÖROLOJİ KONGRESİ, Antalya, Türkiye, 12 - 18 Aralık 2023, ss.109
Giriş: Trombektomi uygulanmış ve uygulanmamış iki baziler tepe olgusu sunulmuştur.
Olgu 1: 23 yaşında erkek hasta, sol yanlı güç kaybı, konuşma bozukluğu şikayetiyle baş vurduğu merkezde Beyin BT’de patoloji saptanmaması üzerine iv alteplaz tedavisi almış. Konjenital tek böbreği olduğu için hastaya BT anjiografi yerine MRG anjiografi çekilmiş, baziler arter ince kalibrasyonda gözlenmiş. Dif MRG görüntülemesinde pons ve serebelleum sol yarısında akut enfarkt saptanmış. Trombolitik tedaviden yaklaşık 36 sat sonra 2. Basamak YBÜ ihtiyacı nedeniyle hastanemize devir alındı. Nörolojik muayenesinde anartri, sağ yanlı 4-/5 kas gücü vardı, sağda Babinski pozitifti. BT anjiografide baziler arter okluzyonu izlendi. Diagnostik amaçlı yapılan DSA’da baziler arter distal 1 sm segmenti PoCA aracılığı ile dolduğu gözlendi. EKO’da PFO saptandı, ajite salinle geçiş izlenmediğinden kardioloji tarafından işlem düşünülmedi. Taburculuktan bir ay sonra nörolojik muayenesinde dizartri ve sol tarafında 4+/5 kas gücü mevcuttu.
Olgu 2: 35 yaşında kadın hasta sol taraflı güçsüzlük, konuşma bozukluğu nedeniyle acil serviste değerlendirildi. Muayenede semikoopere,kelime çıkışı yok, sol taralı kas gücü 2/5,solda Babinski pozitifi. Beyin BT’de sağ MCA sulama alanında yaygın hipodens alan görülmesi üzerine hastada trombolitik tedavi düşünülmedi. Dif MRG’de ponsta akut dif kısıtlılığı gözlendi, sağ MCA sulama alanı normaldi. BT anjiografide baziler arter oklude idi. Hasta trombektomi işlemine alındı. İşlem sonrası ılımlı dizartri ve solda früst parezi dışında nörolojik muayene tamamen normaldi.
Sonuç: Akut inme tablosunda gelen, özellikle genç hastalarda vasküler görüntüleme eksik kalmamalıdır. Klinik, radyolojik, ve diğer tetkiklerle, Baziler tepe sendromu gibi önemli bir vasküler olayın iyi tanınması ve gerekli tedavilerin (girişimlerin) optimum şekilde uygulanması gerekir.