58. ULUSAL NÖROLOJİ KONGRESİ, Antalya, Türkiye, 18 - 24 Kasım 2022, ss.416
Giriş: Bilinç bozukluğu, davranış değişikliği ile başvuran bir olgu sunulacaktır. Olgu : 55 yaş kadın, bilinen hipertansiyon(HT), diyabetes mellitus (DM), atriyal fibrilasyon(AF), kalp yetmezliği, majör depresif bozukluğu olan ve bunlara yönelik apiksaban 2*5 mg, duloksetin 120 mg, olanzapin 5 mg, lityum 2*450 mg kullanımı olan hasta, hastanemize birkaç gün önce başlayan bulantı, kusma, sonrasında bilinç değişikliği, ajite davranışlar yakınmaları ile getirildi. Hastanın son bir haftadır bulantı, kusma nedeniyle ilaçlarını kullanmadığı öğrenildi. Nörolojik muayenede bilinç açık, oryantasyon ve kooperasyonu yok, gözler orta hatta, pupiller izokorik, ense sertliği yok, anlamsız kelime çıkışları mevcuttu, kas gücü kaybı saptanmadı, duyu ve serebellar muayene değerlendirilemedi, taban cilt refleksleri bilateral fleksör olarak değerlendirildi. Hastanın yapılmış olan Beyin BT ve Diffüzyon MR görüntülemeleri normal sınırlarda idi. Konvansiyonel beyin MRG ajitasyon nedeniyle çekilemedi. Hastaya LP yapıldı ve BOS proteini 53 mg/dl (15-45) saptandı. BOS’da hücre görülmedi, kültürde üreme olmadı. Viral ve otoimmün ensefalit paneli çalışılmak üzere özel merkeze gönderildi. Psikiyatri bölümü tarafından değerlendirilen hastada ek öneride bulunulmadı. Hasta ileri tetkik ve tedavi amacıyla Nöroloji servisine yatırıldı. Yattığı gün JTK tarzı nöbet geçiren hasta Nöroloji YBÜ’ne alındı. Solunum sıkıntısı, dirençli nöbeti olan hasta entübe edildi. Hastaya Enfeksiyon Hastalıkları Bölümü ile de konsülte edilerek asiklovir tedavisi başlandı. Ayrıca otoimmün ensefalit ön tanısıyla BOS örneklemi yapıldıktan sonra hastaya 1 gr/gün pulse steroid tedavi başlandı. Dirençli nöbetleri nedeniyle levetirasetam ve valproik asit tedavileri kademeli olarak başlandı. Nöbet kontrolü sağlanıncaya kadar midazolam infüzyonu verildi. Konvansiyonel Beyin MRG çekildi ve LPye sekonder dural kontrastlanma dışında herhangi bir patoloji gözlenmedi. Yapılan EEG’de orta-ağır ensefalopati, bilateral sentroparietal keskin dalga aktivitesi izlendi. BOS’dan gönderilen otoimmün ensefalit paneli negatif sonuçlandı. Asiklovir tedavisinin 1. gününde hastanın akut böbrek yetmezliğine girmesi ve viral ensefalit paneli negatif sonuçlanması üzerine hastanın asiklovir tedavisi kesildi. Hasta 1 kez diyaliz işlemine alındı, sonrasında böbrek fonksiyon değerlerinin toparlaması üzerine tekrar diyaliz ihtiyacı olmadı. Diyaliz sonrası bakılan lityum düzeyi 0,64 (0,6-1,2 mmol/l) olarak saptandı. Yaklaşık 2 haftadır lityum kullanmayan hastada, 1 kez diyaliz almasına rağmen lityum düzeyinin normal aralıkta olması Psikiyatri bölümü tarafından normal olarak yorumlanmadı. Hastanın klinik tablosu, laboratuvar bulguları, beyin görüntülemeleri beraber değerlendirildiğinde hastada ön planda lityum intoksikasyonu düşünüldü. Kısa sürede hastanın bilinç durumu toparlamaya başladı ve ekstübe edildi. Nöroloji servis izleminde valproat tedavisi verildi. Nörolojik muayenesi normale dönen hasta Psikiyatri Bölümünün de önerileri alınarak taburcu edildi. Tartışma: Metabolik ensefalopati, beyin fonksiyonlarının geçici veya kalıcı olarak bozulması nedeniyle ortaya çıkan, klinik olarak farklı prezentasyon gösteren, farklı hastalıklarda ortaya çıkan bir durumdur. Çok hafif ruhsal bozukluklardan derin koma ve ölüme kadar uzanan bir yelpazede kendini gösterebilir. Hipoksi, iskemi, sistemik hastalıklar, toksik ajanlar metabolik ensefalopatinin en sık nedenlerindendir. Lityum intoksikasyonu, bulantı, kusma, ishal, ajitasyon, bilinç değişikliği, epileptik nöbet ile kendini gösterebilir. Sonuç: Bu olgu ensefalopati tablosunda olan bir hasta için, toksisite potansiyeli olan ilaçların kullanılmadığına dair bir anamnez alınmış olsa bile Acil Servislerde ilk tablo fark edildiğinde bu yönde tetkiklerin yapılması gerektiğini ortaya koyması bakımından sunulmaya değer görülmüştür.