Yılmaz O., Alkan Özdemir S.(Yürütücü), Özer- P. D. E., Çelik A., Sarper M., Özer E.
TÜBİTAK Projesi, 2022 - 2024
Neonatolojideki
yeniliklere rağmen bronkopulmoner displazi (BPD) hala önemli bir sorun olarak
karşımıza çıkmaktadır. Bronkopulmoner
displazi (BPD) tipik olarak çok düşük doğum ağırlıklı infantlarda hayatın erken
döneminde mekanik ventilasyonun neden olduğu barotravma ve oksijen toksititesi
sonucunda meydana gelen kronik bir akciğer hastalığıdır. Doğum ağırlığı ve
gestasyon süresi azaldıkça bronkopulmoner displazi gelişim riski artar. Karakteristik
morfolojik özellikler düzensiz havalanma (dilate alanlar ve kollabe alanlar),
alveolar septaların mononükleer iltihap hücreleri ve fibroblastların varlığı
ile kalınlaşmasıdır. BPD, yüksek mortalite ve morbidite riskine sahip bir
hastalıktır. BPD'li bebeklerde ani ölüm riski, BPD tanısı almamış bebeklere
göre 7 kat fazladır. Hiperoksik
akciğer hasarı sonrası oluşan zedelenmeyi engellemek adına günümüzde medikal
olarak retinoik asit kullanımı önerilmektedir.
Amaç: Mezenkimal kök
hücrenin antiinflamatuar etkisi ve immunmodülatör etkisinden yararlanılarak
BPD’de erken dönem üzerine akciğer koruyucu etkisinin gösterilmesi amaçlandı. Mezenkimal
kök hücrenin oksidatif stres ve akciğerde doku kaybının önüne geçerek
hiperoksik etkilenme sonrası erken dönem hasarının azaltılması için mevcut
hayvan deneyi kurgulanması planlandı. Bu çalışma, yenidoğan hiperoksi
modelinde yapılmış olan ve retinoik asit ve mezenkimal kök hücre tedavisini
birlikte kullanan literatürdeki ilk çalışma olacaktır.