Yetkiner İ. H.(Yürütücü), Berk İ.
TÜBİTAK Projesi, 2019 - 2022
Kamuoyunda 2023 hedefleri olarak
bilinen ekonomik hedeflerin gerçekleşebilmesi, Türkiye’nin son yıllarda
yakaladığı yüksek ekonomik büyüme hızının sürdürülebilir kılınmasından
geçmektedir. Sürdürülebilir ekonomik büyüme ise ancak cari açığın kontrol
altına alınması ile mümkün olabilmektedir. Bilindiği gibi cari açığın en önemli
nedeni dış ticaret açığı, dış ticaret açığının ise en büyük kalemi ise enerji
ithalatıdır. Türkiye gibi enerjide dışa bağımlı bir ülkenin enerji ithalatının
düşürülerek cari açığa olumlu yönde etki yaratılmasının bir yolu enerji
verimliliği uygulamalarının artırılmasıdır. Ülkenin en büyük enerji tüketicisi
konumundaki sanayi sektöründe enerji yoğunluğunun azaltılması bu yolda atılacak
en önemli adımlardandır.
Bu proje önerisi ülkenin imalat
sanayinde enerji yoğunluğunu azaltacak mali politika önermeleri geliştirmeyi ve
böylelikle sürdürülebilir ekonomik büyümeye olumlu yönde etki yapmayı
amaçlamaktadır. Bu bağlamda proje, imalat sanayinde enerji ve katma değer arasındaki
ilişkiyi analiz ederek alt imalat sektörlerinin enerji yoğunluklarını tespit
etmek ve enerji yoğunluğu daha az olan sektörlerin toplam imalat üretimi
içindeki payını artıracak mali politikaları kuramsal ve ampirik düzlemlerde
tasarlamayı amaçlamaktadır. Bu proje kapsamında yapılacak kuramsal ve ampirik
çalışmalar bir yandan literatürde henüz çalışılmamış enerji-etkin mali politika
kavramına hem teorik çerçeve sağlama hem de ampirik kanıt sunmayı amaçlarken,
diğer yandan da Türkiye ekonomisi karar alıcılarına enerji yoğunluğunu azaltıcı
enerji-etkin mali politikalar önermeyi amaçlamaktadır. Mali politikalar ile
enerji yoğunluğu az olan sektörlerin teşvik edilerek toplam içindeki payının
artırılması yaklaşımı bilgimiz dahilinde ilk kez bu proje kapsamında hem
kuramsal hem de ampirik olarak analiz edilecektir.
Projenin kuramsal kısmında farklı
çerçeve modellerinden yola çıkılarak enerji-etkin mali politikaların
sürdürülebilir büyüme ve cari açık üzerindeki etkisi gösterilecektir. İlk
aşamada basit Solovyen çerçeve modelinden yola çıkılarak ampirik analizlere
temel olacak denklemler türetilecek, ikinci ve üçüncü aşamada ise içsel büyüme
modelleri yardımıyla mali politikaların etkileri tespit edilecektir.
Projenin kuramsal kısmının
literatüre en önemli katkısı ise mevcut kuramsal çalışmaların sanayi enerji
talebini sadece enerjiyi daha pahalı kılarak (örneğin vergilerle ya da
regülasyonlarla) ikamesini ya da yönlendirilmiş teknolojik gelişme ile
düşürebileceğini düşünmeleridir. Oysa imalat sanayi içinde enerjiyi daha az
kullanan alt-sektörleri mali politikalarla teşvik ederek toplam GSYİH’yı
azaltmadan ya da büyüme patikasından saptırmadan imalat sanayinin ortalama
enerji yoğunluğunu azaltmak da mümkündür. Projenin ampirik kısmının ilgili
alanyazına en önemli katkısı ise daha önce Türkiye’de enerji tüketimi ile
sanayi katma değeri arasındaki ilişkinin firma bazında bir mikro veri seti
kullanılarak hiç analiz olmasıdır. Bu kapsamda proje Türkiye İstatistik Kurumu
(TÜİK) Yıllık Sanayi ve Hizmet İstatistikleri veri tabanında bulunan 129.268
imalat sanayi firmasının 2009-2015 yılları arasını kapsayan verisini
kullanacaktır.
Proje neticesinde elde edilmesi planlanan tüm kuramsal ve ampirik bulgular enerji-etkin mali politikaları dizayn edilebilmesine imkan sağlayacaktır. Projenin politika önermeleri geliştirmesi ise “1003-SBB-EKBY-2018-1 Enerjide Dışa Bağımlılığın Azaltılması” çağrısında belirtilen “enerjide dışa bağımlılığın azaltılması ve enerji ticaret merkezi olma konularında verilere dayalı araştırma ve geliştirme çalışmaları vasıtasıyla politika ve stratejilerin geliştirilmesi” temel amacı ile birebir örtüşmektedir. Ayrıca projenin tüm kuramsal ve ampirik aşamaları da çağrı programında özellikle “b) Enerjinin Verimli ve Etkin Kullanımın Artırılması ve Yaygınlaştırılmasına Yönelik Politika Önerilerinin Geliştirilmesi” alt başlığında verilen “1. Enerji yoğunluğunun azaltılması; ekonomik büyüme ve enerji tüketimi arasındaki ilişkilerin analizi” ve “2. Enerjinin etkin ve verimli kullanılmasına yönelik mekanizmaların analizi ve alternatif yöntemlerin geliştirilmesi” hedeflerine katkı sağlayacaktır