SICAK ALANLARDA JEOFİZİK MODELLEMELER VE UYGULAMALARI


Creative Commons License

Pınar Ö., Sındırgı P.

Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, 2003 - 2005

  • Proje Türü: Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje
  • Başlama Tarihi: Mayıs 2003
  • Bitiş Tarihi: Mayıs 2005

Proje Özeti

Zorlayıcı bir kuvvet veya bir potansiyel değişim farklı türde akımlar yarattığında, doğada

çoğu kez elektrokinetik, termoelektrik ve elektrokimyasal etkilerden kaynaklanan uçlaşma

akımları meydana gelir. Doğal potansiyel (SP) yöntemi, yorumlama çalışmalarında

geleneksel olarak kullanılagelen popüler bir jeofizik araç olup, bu yöntem uçlaşma

akımlarının yarattığı doğal potansiyel farklarının ölçülmesine dayanır.

Sill(1981)’in karşılıklı-uçlaşma yönteminin diğer geleneksel yöntemlere kıyasla temel

üstünlüğü, incelenen jeofizik sistemin karmaşık doğası hakkında değerli bilgiler de elde

edilebilmesidir.

Bu araştırmada, sıcaklık ve hız uçlaşması problemleri iletim (kondüksiyon) ve dolaşım

(konveksiyon) kavramlarıyla bağlantılı biçimde çözülmüştür. Araştırmanın ilk aşamasında,

bazı geleneksel basit modeller üzerinde SP anomalilerinin model parametrelerine karşı

duyarlılığı incelenmiştir. Bu inceleme sonucunda SP anomalileri üzerinde en etkili

parametrelerin termoelektrik ve hız çapraz-uçlaşma katsayıları olduğu belirlenmiştir.

Türkiye’deki İzmir-Seferihisar-Cumalı ve Bursa-Acemler termal alanlarından derlenen

veriler kullanılarak, bu iki alanın sıcaklık ve hız uçlaşma modelleri kurulmuştur. Her iki

jeotermal alan için en uygun jeotermal ve jeofizik parametre değerleri, kaynak yerleri ve

sayıları ile jeolojik formasyonların geometrik yapıları saptanmıştır. Ayrıca, SP anomalileri

bilinen yöntemlerle de değerlendirilmiş; ısı dağılımı Acemler bölgesinde Fourier ısı iletim

yasasından, Cumalı bölgesinde ise ölçülen ve modellenen sıcaklık dağılımlarının Hilbert

dönüşümünden (Karmaşık Gradiyent Yöntemi) hesaplanmıştır. Hesaplanan ısı akısı

dağılımının literatürde yer alan Türkiye ısı akısı haritalarıyla uyumlu olduğu saptanmıştır.

Gerek kuramsal değerlendirmeler, gerekse iki termal alan için elde edilen sayısal

sonuçlar, uçlaşma yönteminin SP verilerinin yorumlanması için güçlü bir araç

oluşturduğunu ve jeotermal sistemlerin çeşitli mühendislik özelliklerinin belirlenmesinde

etkin şekilde kullanılabileceğini göstermiştir.