Akciğer Kanserinde Sarı Kantaron'un (Hypericum Perforatum) İn-Vivo Etkisinin Araştırılması


Creative Commons License

AKTAŞ S. (Yürütücü)

Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, 2020 - 2021

  • Proje Türü: Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje
  • Başlama Tarihi: Ocak 2020
  • Bitiş Tarihi: Ocak 2021

Proje Özeti

Akciğer kanseri, patolojik ve klinik olarak farklı alt tiplerden oluşan, dünyadaki en yaygın malign tümörlerden biridir. Akciğer kanseri tedavisindeki sınırlılıklar nedeniyle, bitkilerden doğal bileşikler bulmak, akciğer kanseri için alternatif bir tedavi sağlayabilir. Sarı Kantaron (St. John's Worth= SJW= Hypericum Perforatum) anti-proliferatif ve pro-apoptotik özelliklere sahip bir bitkidir.

Literatürde in vitro koşullarda, SJW'nin birçok farklı kanser türünde anti-proliferatif ve pro-apoptotik etkilerinin gösterildiği çalışmalar olsa da, akciğer kanserinin konvansiyonel tedavisinde kullanılan bir ajanla SJW'nin kombinasyonunun in vivo koşullarda değerlendirildiği bir çalışma bulunmamaktadır. Bu çalışmada, akciğer kanserinin tedavisinde, anti-proliferatif ve pro-apoptotik etkileri çeşitli çalışmalarla kanıtlamış olan SJW’nin in-vivo deney hayvanı modelinde anti kanser etkilerinin araştırılması amaçlanmıştır.

Çalışmanın in-vitro basamağında ilk olarak, LLC akciğer kanseri hücre hattı üzerinde 5µg/ml-50mg/ml doz aralığında SJW, 24,48,72 saatlik inkübasyon sürelerinde uygulandı ve WST-1 hücre canlılık testi yapıldı. SJW’nin LD50 değeri 24 saat için 50 µg/ml olarak saptandı. Devamında, SJW’nin etkin dozunun invazyon ve migrasyon üzerine etkisi incelendi.

In vivo çalışmalar için 5 grup oluşturuldu.

1)      Kontrol Grubu

2)      Tümör oluşturulup Doxorubicin verilen olan grup

3)      Başlamış bir karsinogenezde SJW'nin yavaşlatıcı etkisinin sorgulandığı; tümör boyutu 0,2 cm'ye ulaştığında SJW uygulanan grup,

4)      SJW'nin tedavi etkisini incelemek amacıyla, tümör boyutu 0,8 cm'ye ulaştığında SJW uygulanan grup

5)      DOX+SJW kombinasyon grubu

Her grupta 7 hayvan olmak üzere 35 hayvan kullanıldı. Ajan uygulamasından 7 gün sonra hayvanlar sakrifiye edildi. Sakrifikasyon sonrasında, kanserli doku ve diğer yaşamsal dokulardaki değişimlerin biyokimyasal ve histopatolojik olarak değerlendirilmesi yapıldı.

Deney sonuçları değerlendirildiğinde LD50 dozu uygulanan SJW grubunda 24 saatte, kombin ilaç grubunda ise 48 saatte invazyon ve migrasyonun önemli ölçüde azaldığı gözlenmiştir. SJW 8mm tümöre uygulandığında tümör çapını azaltmamıştır. Ancak tümör dokusu içinde nekroz belirgin hücre ölümüne yol açmıştır. SJW kontrol grubuna kıyasla istatistiksel anlamlı düzeyde tümör hücre nekrozu oluşmuştur. Bu etki hem 1,5 cm3 tümör üzerinde hem de 0,5cm3 tümör oluşumu sonrası verildiğinde gözlenmiştir. SJW DOX grubunda da benzer tümör nekrozu oluşmuştur. Ancak DOX ile kombinasyonda sinerjistik etki gösterilmemiştir. Apoptotik etki kontrol grubundan fazla olsa da nekroza göre düşüktür. Bu apoptotik etki hem interensek hem de ekstrensek yolak üzerinden gerçekleşmiştir.

SJW uygulaması Ang1 ekspresyonunu hafif düzeyde arttırmıştır, DOX uygulaması ise daha fazla arttırmıştır. Ang2 ekspresyonu değişmemiştir. Sonuç olarak SJW’nin in-vivo deney hayvanı subkutan akciğer kanseri modelinde DOX ile benzer anti-tümöral etkisi olduğu gösterilmiştir. DOX ile birlikte uygulamada sinerjistik etki gözlenmemiştir.

Anahtar Kelime: in-vivo akciğer kanseri modeli, Hypericum perforatum, Nude fare, Anti-kanser ilaç