Karıncalıdag (Karacasu-Aydın) çevresinde gözlenen, Pan-Afrikan yaslı siyenitik amfibol ortognaysların jeolojisi, jeokimyası, jeokronolojisi ve Menderes Masifi’nin temel serileri içerisinde bulunan diger meta-magmatiklerle (biyotit ortognays, turmalin lökokratik ortognays ve metagabro) olan olasılı kökensel iliskisi


Koralay O. E. (Yürütücü), Ersoy E. Y., Candan O.

TÜBİTAK Projesi, 2012 - 2013

  • Proje Türü: TÜBİTAK Projesi
  • Başlama Tarihi: Aralık 2012
  • Bitiş Tarihi: Aralık 2013

Proje Özeti

Çalışma alanında Menderes Masifi metamorfikleri En geç Neoproterozoyik (Ediyakaran)-Erken Kambriyen yaşlı temel ve bunları tektonik bir dokanakla üzerleyen Paleozoyik (Permo-Karbonifer) yaşlı örtü serilerden meydana gelmektedir. Temel serilerinin en yaşlı kayaçlarını, paragnays ve şistlerden oluşan metaklastikler meydana getirmektedir. Örtü serileri ise alt düzeylerinde muskovit kuvars şistlerle başlamakta ve uyumlu / geçişli bir dokanakla fillit - mermerden – kuvars şist ardalanması tarafından üzerlenmektedir. Temel serisinin metaklastikleri biyotit ortognays, turmalin lökokratik ortognayslar, amfibol ortognayslar ve amfibolitlerden oluşan asidik ve bazik metamagmatik kayaçlar tarafından intruzif dokanaklarla kesilmektedir. Yapılan zirkon yaş tayinlerinde, ilksel kayalara ait amfibolitler 546 - 560 my, biyotit ortognayslar 537 - 545 my ve turmalin lökokratik ortognayslar 542 - 546 my kristalizasyon yaşları vermiştir. Amfibol ortognaysların kristalizasyon yaşları ise aynı yöntemle 525-530 my olarak saptanmıştır. Biyotit ortognayslardan, 1147 my ve 1168 my, turmalin lökokratik ortognayslardan ise 1069 my TDM(Hf) model yaşları elde edilmiştir. U-Pb zirkon yaşındaki gençleşme Hf model yaşlarında da uyumludur. Amfibol ortognaysların TDM(Hf) model yaşları birbirine çok benzer çıkmışlar ve sırasıyla 914 ve 912 my yaşlar vermişlerdir. Amfibolitler ise 859 my ve 942 my TDM(Hf) model yaşları vermektedir.

Jeokimyasal verilere dayalı olarak amfibolitlerin orojenik ortamda, mantodan türeyen ve olasılıkla kabuksal kirlenmeyle farklılaşmış toleyitik bir bileşime sahip, olasılı gabroyik ve/veya bazaltik köken kayasından türedikleri söylenebilir. Biyotit ortognays, turmalin lökokratik ortognays ve bunlarla ilişkili aplitler yüksek-K ve kalk-alkali bileşimli ve per-alümin karakterlidir. Bu kayaçlar kıtasal bir ortamda çarpışma ile ilişkili sedimanter bir kabuğun kısmi ergimesi ile oluşan S-tipi granitoyidlerden türemişlerdir. Biyotit ve turmalin ortognayslar jeokimyasal özellikleri açısından ortak bir kökene sahip olup farklı derecelerdeki ayrımlaşmaları yansıtır. Amfibol ortognayslar ise levha içi ortamlarda meydana gelen meta-alümin ve I-tipi karakterli alkali magmatizma (anorojenik; A-tipi) ürünü, siyenitik bileşimli ilksel kayaçlardan türemektedir. Menderes Masifi’nin Geç Neoproterozoyik (Ediyakaran) – Erken Paleozoyik temelindeki en son magmatik etkinliği tanımlayan bu siyenitlerin orojenez sonrası bir genleşme ortamında amfibolitik kıtasal alt kabuğun kısmi ergimesi ile oluştuğu düşünülmektedir.

Menderes Masifi’nin polimetamorfik tarihçesi ile asidik / bazik magmatik aktivite arasındaki kökensel ilişkilerin yanı sıra Türkiye’nin erken Paleozoyik’teki paleocoğrafik konumu birlikte değerlendirildiğinde yukarıda tanımlanan en geç Neoproterozoyik-Erken Paleozoyik magmatik aktivitenin 600-535 my zaman aralığını kapsayan, Gondvana’nın en son bütünleşme süreci ile ilişkilendirilebileceği söylenebilir. Ayrıca bu magmatik / metamorfik süreçlerin günümüzde büyük oranda Arap Yarımadası’nda Fanerozoyik örtü altında kalmış bir kıtasal kabuk üzerinde Geç Neoproterozoyik’te açılan ve Erken Paleozoyik’te kapanan bir havzanın evrimi ile ilişkili olduğu düşünülmektedir.