Dermatofitoz Etmeni Trichophyton rubrum’u Enfekte Eden Mikovirüslerin Tanımlanması, Genomik Olarak Nitelendirilmesi Ve Konaklarında Meydana Getirdikleri Fenotipik Etkilerin Araştırılması


Şahin E. (Yürütücü), Akata I., Kaya S.

TÜBİTAK Projesi, 2023 - 2026

  • Proje Türü: TÜBİTAK Projesi
  • Başlama Tarihi: Şubat 2023
  • Bitiş Tarihi: Şubat 2026

Proje Özeti

Dermatofitler, insanlarda deri, saç ve tırnak gibi keratinize dokularda enfeksiyon meydana getiren ipliksi mantarlardır. Antropofilik bir detmatofit tür olan Trichophyton rubrum (Castell.) Sabour., insanlarda özellikle Tinea pedis (ayak derisi dermatofitozu) ve Tinea unguium (tırnak dermatofitozu) vakalarının başlıca sorumlusudur. Dünya genelinde önemli sağlık sorunlarından birisi, başlıca T. rubrum’un yol açtığı tırnak dermatofitozlarıdır. Tırnak dermatofitozların mevcut en etkili tedavi yaklaşımları oral antifungal ilaç temelli tedavileri kapsamaktadır. Antifungal tedaviler, aylar kadar uzun sürelerde uygulanmakta olup, tedavi sırasında hastalarda hepatik ve hematolojik anomaliler meydana gelebilmekte ve ayrıca bu tedavilerin başarısızlık oranları yüksek olup enfeksiyonun tekrarlaması durumu ile sıklıkla karşılaşılmaktadır. Bu sebeple tırnak dermatofitozların tedavisinde kullanılabilecek alternatif yaklaşımların araştırılması ve geliştirilmesi önem arz etmektedir.

       Mikovirüsler konakları mantarlar olan virüslerdir ve mantar aleminin bütün şubelerine ait taksonlarda enfeksiyon yapmaktadırlar. Bu zamana kadar tanımlanan mikovirüslerin tamamına yakınını RNA virüsleri oluşturmaktadır. Mikovirüsler genellikle konaklarında asemptomatik olarak varlıklarını sürdürmekle birlikte bazı mikovirüs enfeksiyonları konaklarında farklı fenotipik değişiklikler meydana getirebilir. Patojen bir mantar konağı özelinde düşünüldüğünde, mikovirüs enfeksiyonlarının meydana getirdiği fenotipik değişiklikler, mantar konağın hastalık yapma kabiliyetinin (virülens) azalması (hipovirülens) yönünde meydana gelebilmektedir. Mikovirüs aracılı hipovirülens, özellikle ziraatte farklı bitki patojeni mantar enfeksiyonlarının kontrol altına alınmasında pratikte başarıyla uygulanmakta olup benzer bir yaklaşımın T. rubrum gibi tıbbi önemi olan mantarların yol açtığı dermatofitozların kontrol altına alınması ve tedavisinde kullanılma potansiyeli vardır. Mevcut literatürde, mikovirüslerin, dermatofitozlar için bir tedavi yaklaşımı olarak kullanım potansiyellerinin araştırıldığı, bir çalışma bulunmamaktadır. Ayrıca, T. rubrum’un konaklık ettiği mikovirüslere dair hali hazırda yapılmış herhangi bir çalışma da bulunmamaktadır.

       Bu kariyer geliştirme projesi kapsamında 1)T. rubrum, farklı filogenetik kökene sahip RNA virüs familyalarının üyelerine konaklık yapmaktadır.” ve 2)T. rubrum’u enfekte eden RNA virüslerinin bazıları, tek başlarına veya birlikte (koenfeksiyon) konaklarında fenotipik değişiklikler (örneğin hipovirülensle ilişkili) meydana getirme kabiliyetine sahiptir.” hipotezleri test edilecektir. Bu proje kapsamında 1) T. rubrum klinik izolatlarında enfeksiyon yapan mikovirüslerin tespit edilerek genom dizilerinin tüm veya tüme yakın halde belirlenmesi ve moleküler özelliklerinin ortaya çıkartılması ve 2) T. rubrum’da tanımlanan mikovirüslerin konaklarında meydana getirdikleri olası fenotipik değişikliklerin araştırılması amaçlanmaktadır. Bu amaçlara ulaşmak için proje kapsamında T. rubrum klinik izolatlarının kültürü ve moleküler teşhislerine, bu izolatlarda tespit edilen viral dsRNA’ların yeni nesil dizileme ve biyoinformatik yaklaşımlarla moleküler olarak analiz edilmelerine, tanımlanan virüslerle T. rubrum’da enfeksiyon deneylerinin gerçekleştirilerek enfeksiyon sonucunda konaklarda meydana gelen fenotipik değişikliklerin farklı parametreler (örn: koloni ve misel morfolojisi, in-vitro misel gelişim kinetiği ve yaban tip fare modelinde patojenite değerlendirmesi) temelinde değerlendirilmesine yönelik yöntemler kullanılacaktır.

       Bu kariyer geliştirme projesinin başarıyla tamamlanması, dermatofitozlu hastaların yaşam kalitelerinin artırılmasına yönelik yeni bir potansiyel tedavi yaklaşımının araştırılması ve geliştirilmesinde istifade edilebilecek veriler sağlayacak, bu alanda nitelikli lisansüstü araştırmacıların yetişmesi ve ulusal/uluslararası Ar-Ge işbirliklerinin kurulabilmesi için uygun bir zemin oluşturacaktır.