Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, 2011 - 2013
Nükleer enerji yatırımına
başlayan ülkelerin, nükleer risklere karşı kriz yönetimlerini oluşturmaları
gerekmektedir. Nükleer tesislerin
oluşturduğu riskler, her ülke ve bölge için farklı olabilmektedir. Bununla
birlikte nükleer krizlerin yönetimi de her ülke için farklı özellikler
taşımaktadır. Kriz yönetimi, kamu yönetiminde idarenin farklı kademelerine ve
farklı uzmanlık alanlarına sorumluluklar getirmektedir. Bu nedenle, nükleer
kriz yönetiminin programlanmasında uluslararası yaklaşım, bütünleşik çalışmalara
odaklanmaktadır.
Türkiye, nükleer enerji ile ilgili önümüzdeki on yıl içerisinde üretime
geçmeyi planlamaktadır. Türkiye, nükleer enerji tesislerinin planlandığı
bölgelerde dâhil olmak üzere, doğal afetler yönünden önemli riskler
taşımaktadır. Türkiye hem ayrılıkçı hem de uluslararası terörizmle mücadele
eden bir ülkedir. Bununla birlikte Türkiye’nin içinde bulunduğu bölgede
siyasi-ekonomik istikrarsızlıklar her geçen gün derinleşmekte, bölgedeki
ülkelerin nükleer güç edinme arzuları daha ciddi tartışılmaktadır. Önümüzdeki
yıllar Türkiye’de nükleer riskin daha çok tartışıldığı yıllar olacaktır.
Türkiye’de son yıllarda afet ve acil durum yönetimi alanında yürütülen
kriz yönetimi yeniden yapılanma çalışmalarında, kurumsal yapılanmada ve
düzenleyici faaliyetlerde çok önemli adımlar atılmıştır. Ancak çalışmaların,
Dünyada ki gelişmelere paralel olarak “nükleer kriz yönetimi” özelinde de
değerlendirilmesi, sorun
alanlarının tespit edilmesi ve bu sorun alanlarına yönelik stratejilerin geliştirilmesi
gerekmektedir.
|