Tekkoyun A., Savaş R.(Yürütücü)
Yükseköğretim Kurumları Destekli Proje, BAP Araştırma Projesi, 2017 - 2020
Oryantalistlerin Hz. Muhammed Dönemi Kadın Tasavvuru konusu, Hz. Muhammed’in hayatı ve dönemi eksenli olarak Kur’an’ın ortaya koymaya çalıştığı Kadının bireysel, toplumsal, ekonomik ve kültürel konumunu, Oryantalistlerin nasıl algıladığını soruşturacaktır. Peygamber olarak Kur’an’ın ilk muhatabı olan Hz. Muhammed, içinde yaşaya geldiği Arap toplumunun Kadın’a yaklaşımını, Kur’an ayetleri ışığında yeniden düzenlemeye çalışmış ve onlara, o güne değin sahip olmadıkları hakları beyan etmiştir. Örneğin, mirastan pay alamayan kadınlar, artık mirastan pay almışlar; diri diri toprağa gömülen kız çocukları, bu tür muamelelere maruz kalmaktan kurtulmuşlar; istediği kadar kadınla evlenebilen erkekler için sınır getirilerek aynı anda en fazla dört kadınla evlenmesi sınırı getirilmiş; evlilik hayatında, kadının kocasına olan sorumluluklarına karşı, kocanın da karısına karşı sorumlu olduğu beyan edilmiştir. Burada zikredilen birkaç olumlu örneğe rağmen, toplumsal gerçekliğin önüne geçilemediği durumlarda söz konusudur: genel anlamda kölelik, özelde ise cariyelik müessesesinin devamı gibi. Söz konusu örneklerin yanında, İfk Hadisesi, Hz. Muhammed’in çok eşli evlilikleri, cariyesi Mariya el-Kıpti’nin durumu, eşlerinden Hz. Aişe’nin yaşı gibi konuları da ele alarak tematik bir yaklaşımla bu çalışmada, Oryantalistlerin zikredilen konulardaki görüşleri ele alınacak, kritiğe tâbi tutulacak ve değerlendirilecektir.
Proje kapsamında çalışılacak olan Oryantalistlerin Hz. Muhammed Dönemi Kadın Tasavvuru konusunun iki temel sınırı olacaktır. Bunlardan ilki, Kadın konusu Hz. Muhammed özelinde ve döneminde ele alınacak olmasıdır. Diğeri ise, Hz. Muhammed’in Kadın konusundaki bireysel tutumu ile içinde yaşadığı dönem ve coğrafyada ortaya koymaya, oluşturmaya çalıştığı kadın tasavvurunun Oryantalistler tarafından nasıl algılandığıdır. Burada, akla gelecek olan “hangi Oryantalistler” sorusuna cevaben, şunu belirtmekte fayda var: Her ne kadar zaman bağlamında bir sınır koymamış olsak da, akademik Oryantalizm fikrinin neşet ettiği XIX. yüzyıl sonrası, özellikle İngilizce yazan Oryantalistler, çalışmada esas alınacaktır. Ancak, gerektiğinde önceki dönemlere atıflar mümkün olacaktır. Dolayısıyla bu çalışma, Hz. Muhammed’in yaşadığı dönem (571-632) içerisinde oluşan/oluşturulan Kadın tasavvurunu, XIX. yüzyıldan başlayıp günümüze kadar getirerek Oryantalistlerin nasıl kaleme aldığını ortaya koyacaktır.
Irk, renk, cinsiyet ayrımı yapmaksızın tüm inananları eşit kabul eden İslam dininin, bu doğrultuda indiği coğrafya olan Arap yarımadasının sosyal, ekonomik ve kültürel atmosferi içerisinde kadının konumunu yükselten düzenlemeler getirdiği belirtilmektedir. Buna karşın, Oryantalistlerin İslam’da kadına değer verilmediği, kadının ikinci sınıf muamelesi gördüğü, Hz. Muhammed’in çok evliliği hususuna temas ederek onun kadın düşkünü olduğu gibi kadın konusunda çeşitli iddiaları mevcuttur.
Çalışmamızın temel sorusunu şu şekilde ifade etmek gerekir:
Oryantalistlerin Hz. Muhammed dönemime Kadın algıları, kendi şartları, zamanlarını zihin dünyalarının değerleri içerisinde bir önyargıya tâbi tutularak mı oluşmuştur, yoksa ulaştıkları kaynaklardan elde ettikleri verilerle/bilgilerle objektif bir değerlendirme sonucu mu şekillenmiştir?
Konuyla ilgili Oryantalistlerce kaleme alınan literatüre bakıldığında, Hz. Muhammed dönemi Kadın algısına dair müstakil bir eser bulunmadığını görüyoruz. Dolayısıyla bu çalışma, Oryantalistlerin Hz. Muhammed dönemi Kadın algısını müstakil olarak ortaya koyan ilk çalışma olacaktır. İslam kaynakları esas alınarak hazırlanan yerli çalışmalar içerisinde bu alandaki ilk ve tek müstakil çalışma Prof. Dr. Rıza SAVAŞ’ın doktora tezi çalışması olan Hz. Muhammed Devrinde Kadının Konumu adlı eserdir. Savaş, bu çalışmasında, Hz. Muhammed döneminde kadının konumunun, bugün onlara yüklenen konumdan daha itibarlı olduğunu ilk el kaynaklarıyla ortaya koymaktadır. Yerli literatür arasında zikredilecek bir diğer çalışma, Oryantalistlerin Hz. Muhammed Algısı adlı eser olup, bu çalışmada bazı Oryantalistlerin sadece Hz. Muhammed’in evliliklerine dair bir bölümün olması hasebiyle, çalışmamıza kaynaklık edecektir.
Çalışmamıza asıl kaynaklık edecek Oryantalistlerin çalışmalarına bakıldığında, konuya uygun müstakil bir çalışmanın olmadığını zikretmiştik. Ancak, Nabi Abbott’un “Women and the State in Early Islam - I” adlı makalesi, konuya dair önemli argümanlar sunmaktadır. Hz. Muhammed ve Dört Halife Döneminde kadının konumunu ele alan makale, İslam’ın dinî kimlikten siyasi kimliğe evirilmesiyle kadın algısının değişimi arasında benzerlik sunmaktadır. Yine, “Women, Religion and Social Change in Early Islam” adlı kitap içi bölümde Jane I. Smith, Hz. Muhammed döneminde Kadının sosyal hayata katılımına dair tespitlerde bulunmaktadır. Çağdaş Oryantalistler arasında ise Barbara Freyer Stowasser, Women in the Quran, Traditions, and Interpreteation adlı eserinde, Kur’an, Hadis ve Tefsirleri esas alarak İslam’ın serdettiği kadın algısını tartışmaktadır. Zikredilen ve diğer ilgili literatürlerin referansı, ek belge olarak verilecektir.
Bu temel soruya ulaşmak için de aşağıdaki soruları sormak kaçınılmaz olmaktadır.
- Bugün önümüze konan Müslüman Kadını Tasavvuru, Müslümanların ürettiği bir sorun mudur? Bir başka ifadeyle, Kuran’ın ve Hz. Muhammed’in çizdiği Kadın Tasavvuru ile bugünkü Müslümanların zihnindeki Kadın Tasavvuru aynı mıdır?
- Oryantalist söylemin kaleme aldığı Kadın Tasavvuru, Kuranî ve Nebevî söylemle mi, yoksa Müslümanların tarihsel süreçte şekillendirerek bugünkü haline evirdiği dinî temelli söylemlerle mi benzerlik göstermektedir?
- Yahut da oryantalistlerin kendi dinî, zihnî ve tarihsel süreçlerinden ve süzgeçlerinden geçirerek modern dünyanın talep ettiği bir Kadın tipolojisinden hareketle “olması gereken” bir tasavvur mu ortaya konulmaktadır?
- Olması gereken bir tasavvur ortaya konulmak isteniyorsa, Müslüman Kadın tipolojisi inşa edilirken Hz. Muhammed dönemi kadın algısı, hangi tarihsel dönemin gözüyle okunmaktadır; 7. yüzyılın siyasi, sosyal, kültürel ve dinî koşulları çerçevesinde nesnel bir yaklaşımla mı, yoksa Modern zamanların şartlarıyla mı?
Ancak, Oryantalistlerin bu iddialarına karşın, Müslümanların zihinlerindeki Kadın Tasavvuru, günümüzde özellikle sosyolojik bir sorun olarak göze çarpmakta ve bu sosyolojik sorun aynı zamanda pek çokları tarafından sosyal sorun olarak da tanımlanabilmektedir. Evlilik ve iş hayatında, güncel siyaset arenasında ve akademik/kültürel platformda Müslüman Kadınının geri planda, pasif, yetkin olmayan gibi sıfatlarla tanımlanması, bu sorunun ortaya çıkmasında önemli faktörlerden sadece bazısıdır. Sorunun siyasi, ekonomik, kültürel boyutlarını es geçmemekle beraber, en önemli boyutunu dinî temelli söylemlerin oluşturduğu kanaatindeyim. Bu sorun, sadece Müslümanların iç-sorunu olmaktan ziyade, günümüzde özellikle Oryantalistlerin iddialarıyla evrensel bir Müslüman Kadını sorunu haline dönüşmüş; tabiri caizse Müslümanların yumuşak karnı olagelmiştir. Oryantalistlerce kaleme alınmış literatürde, Kadın konusunun üzerinde oldukça yoğun durulması, konunun ehemmiyetini göstermesi bakımından yeterli bir işarettir. Nitekim bu literatür, Hz. Peygamber’in çok evliliğinden, bugünün dünyasındaki Müslüman Kadınının sosyal konumuna değin birçok hususa temas etmektedir.