16. ÜROONKOLOJİ KONGRESİ, Antalya, Türkiye, 8 - 12 Kasım 2023, ss.203-204, (Özet Bildiri)
Amaç: Mesane kitlesi nedeniyle semptomu olan hastalarda transüretral rezeksiyon
yapılıncaya kadar geçen sürenin mesane kanseri prognozu üzerine olan etkisini araştırmayı
amaçladık.
Materyal metod: Çalışmamız Kasım 2021 – Ağustos 2023 tarihleri arası mesanede kitle
nedeniyle Dokuz Eylül Üniversitesi Üroloji Anabilim dalında primer transüretral mesane
tümörü rezeksiyonu (TUR-M) yapılan hastalar dahil edildi. Hastalar semptom başlangıcı ile
transüretral rezeksiyon arasında geçen süreye göre iki gruba ayrıldı. Grupların yaş, cinsiyet,
patolojik özellikleri, nüks ve progresyon oranları karşılaştırıldı.
Bulgular: Çalışmaya 110 hasta dahil edildi. Hastaların 71 (%64,5)’inde ilk semptom ile TUR-M
arasında 3 aydan daha kısa (Grup 1) bir süre bulunmaktayken, 39 (%35,5)’unda bu süre 3
aydan daha uzun (Grup 2) olduğu tespit edildi. Grup 1’deki hastaların yaş ortalaması 68±11,2
ve Grup 2’deki hastaların yaş ortalaması 70±8,1 tespit edildi. Grupların cinsiyet dağılımları
birbirine benzer olarak tespit edildi (Tablo 1). Hastaların ortanca takip süresi 9 ay ( Min. 2 ay,
Maks. 180 ay) olarak tespit edildi. Grupların patolojik evreleri açısından karşılaştırıldığında 3
aydan kısa sürede opere edilen hastalarda düşük evre tümörlerin anlamlı derecede daha
fazla olduğu saptandı (Tablo 2). Gruplar arasında tümör dereceleri açısından anlamlı bir fark
saptanmadı (Tablo 2). Gruplar nüks açısından karşılaştırıldığında anlamlı bir fark saptanmadı
(%28.2 vs %25.6, p=0.820). Grup 1 de bulunan hastalarda %11,3 progresyon gözlenirken;
Grup 2’deki hastalarda %10,3 progresyon gözlendi (Tablo 2).
Sonuç: Her ne kadar başvuru anından operasyona kadar geçen sürenin uzaması durumunda
daha ileri evre mesane tümörleri ile karşılaşsak da çalışmamızda bu gecikmenin nüks ve
progresyon üzerinde bir etkisinin olmadığını saptadık.