Gebelikte Fiziksel Aktivite ve Egzersiz: Kilavuzlar Ne Diyor


Parlas M., Bilgiç D.

2. Uluslararası 4. Ulusal Doğuma Hazırlık Eğitimi ve Eğiticiliği, İzmir, Türkiye, 27 - 30 Ekim 2022, ss.142-143

  • Yayın Türü: Bildiri / Özet Bildiri
  • Basıldığı Şehir: İzmir
  • Basıldığı Ülke: Türkiye
  • Sayfa Sayıları: ss.142-143
  • Dokuz Eylül Üniversitesi Adresli: Evet

Özet

Aktif ve sağlıklı bir yaşam tarzının benimsenmesi için bir iyi bir fırsat olan gebelik kas-iskelet sistemi rahatsızlıkları ve diğer rahatsızlıklar içinse riskli bir dönemdir. Son 30 yılda yapılan araştırmalar gebelikte düzenli fiziksel aktivitenin gebenin fiziksel ve psikolojik durumu, gebelik ve fetüsün gelişimi, doğum ve doğum sonrası dönem üzerinde olumlu etkisini göstermiştir. Araştırmalar ayrıca annelerin doğum öncesi fiziksel aktivitesinin çocukların sağlığı üzerinde uzun vadeli bir etkiye sahip olduğunu ve daha sonraki yaşamda obezite riskinde azalma olduğunu kanıtlamıştır. 2015'te American College of Obstetricians and Gynecologists (ACOG) tavsiyeleri, gebelikte fiziksel aktivitenin minimum risk taşıdığını vurgulamıştır. Ayrıca gebelere aerobik, koşu, sabit bisiklet sürme gibi çeşitli aktiviteler önerilmiştir. Fiziksel hareketsizlik, maternal obeziteye ve gestasyonel diabetes mellitus dahil olmak üzere gebelik komplikasyonlarına yol açan riskli bir davranış olarak ele alınmıştır. Sports Medicine Australia (SMA) tavsiyeleri 2016'da güncellemiş ve gebelikte önerilen fiziksel aktivitelerin (direnç eğitimi, yüzme, koşu vb) spesifikasyonunu artırarak gebelik sırasında egzersiz programlarına pelvik taban egzersizlerinin de dahil edilmesini önermiştir. Bir egzersiz programının etkili olması için dört eğitim bileşenini dikkate alması gerekir: yoğunluk, sıklık, süre ve uygun egzersiz türüdür. Evenson ve ark. gebelikte egzersiz kılavuzlarının egzersiz programlarının içeriğinden çok yoğunluk, sıklık ve süre hakkında daha fazla bilgi içerdiğini belirlemiştir. Hem ACOG hem de SMA kılavuzları, gebelikte egzersiz reçetesini kişiselleştirmek için gebe kadınların gebelikten önce fiziksel aktivite ve egzersizle ilgili alışkanlıklarını dikkate almanın önemini vurgulamaktadır. Gebelerin düşme, denge kaybı, karın travması riski yüksek olan spor aktivitelerinden (jimnastik, binicilik, kayak, buz hokeyi, futbol, basketbol vb) kaçınmaları önerilmiştir. İlk trimester veya 16. gebelik haftasından sonra egzersizlerde sırtüstü pozisyondan kaçınılması/sınırlandırılması ve alternatif olarak egzersizlerin değiştirilmesi veya kalçanın altına bir yastık veya havlu konulması önerilmiştir. Egzersizin gebeliğe özgü sonuçlar üzerindeki etkilerini incelemek ve en etkili davranışsal danışmanlık yöntemlerini ve egzersizin optimal yoğunluğunu ve sıklığını netleştirmek için ek araştırmalara ihtiyaç vardır. Vajinal kanama, düzenli ağrılı kontraksiyon, amniyon sıvı gelişi, dispne, baş dönmesi ve göğüs ağrısı gibi durumlarda egzersiz sonlandırılmalıdır.

Anahtar Kelimeler: Gebelik, egzersiz, fiziksel aktivite

Pregnancy, which is a good opportunity to adopt an active and healthy lifestyle, is a risky period for musculoskeletal and other disorders. Studies conducted in last 30 years have shown that regular physical activity during pregnancy has a positive effect on physical and psychological state of pregnant woman, pregnancy and fetal development, and delivery and postpartum period. Research has also proven that mothers' prenatal physical activity has a long-term effect on children's health and a reduced risk of obesity. In 2015, recommendations of the American College of Obstetricians and Gynecologists (ACOG) emphasized that physical activity in pregnancy carries minimal risk. In addition, various activities such as aerobics, running and stationary bike riding were recommended to pregnant women. Physical inactivity has been considered as a risky behavior leading to maternal obesity and pregnancy complications including gestational diabetes mellitus. Sports Medicine Australia (SMA) updated recommendations in 2016 and recommended including pelvic floor exercises in exercise programs during pregnancy by increasing specification of activities (resistance training, swimming, running, etc.). For an exercise program to be effective, it must consider four training components: intensity, frequency, duration, and appropriate type of exercise. Evenson et al. determined that exercise guidelines in pregnancy contain more information about intensity, frequency, and duration than the content of exercise programs. Both ACOG and SMA guidelines emphasize the importance of considering the physical activity and exercise-related habits of pregnant women prior to pregnancy in order to personalize exercise prescription during pregnancy. It has been recommended that pregnant women avoid sports activities (gymnastics, horse riding, skiing, ice hockey, football, basketball, etc.) with a high risk of falling, loss of balance, and abdominal trauma. Also avoid/limit supine position during exercises after the first trimester or after 16th week of pregnancy, and alternatively to change the exercises or to place a pillow/towel under hip. Additional research is needed to examine the effects of exercise on pregnancy-specific outcomes and to clarify the most effective behavioral counseling methods and optimal intensity and frequency of exercise. Exercise should be terminated in cases such as vaginal bleeding, regular painful contraction, amniotic fluid discharge, dyspnea, dizziness and chest pain.

Keywords: Pregnancy, exercise, physical activity